28 Mart 2019

“Yatırıma” bak, ne olacağını gör: 193 yeni cezaevi

Gak dedin mi, hapisane, guk dedin mi, hapisane...

Nurlu ufuklar, büyüyen Türkiye, işsizliğe çare, geçim derdine son...

Önümüzdeki beş yıl içinde AKP büyük bir yatırım hamlesine imza atmak üzere...

Resmi açıklama var bu yönde, Adalet Bakanlığı’nın resmi açıklaması...

Adalet Bakanlığı önümüzdeki beş yıl içinde 193 yeni cezaevi yapılacağını bildiriyor.

CHP milletvekili Muharrem Erkek’in yönelttiği soru üzerine, Adalet Bakanlığından gelen resmi yanıt bu yönde.

193 yeni cezaevi!..

Tek başına bu muhteşem yatırım hamlesi bile, 2023 yılındaki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlere kadar AKP’nin Türkiye’yi nasıl yöneteceğinin ipucunu veriyor: Otoriter yönetimin daha da artacağının habercisi...

Halen 389 cezaevi var

Yine resmi açıklamalara göre, Türkiye’de şu an 389 cezaevi var.

Aralık 2018 itibariyle, 389 cezaevinde 211 bin 838 tutuklu ve hükümlü bulunuyor.

Bu sayıdaki cezaevinde bu kadar tutuklu ve hükümlü bulunduğuna göre, yeni yapılacak cezaevlerine yaklaşık 106 bin kişinin daha girmesi hesaplanıyor demektir.

2006 ile 2018 arasında cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı yüzde 183 oranında artıyor.

Yeni cezaevlerinin yapılışını, örneğin Çorum’dakini, AKP’li bir Çorum milletvekili “hayırlı olsun” dualarıyla açıyor, hatırlarsanız.

Eh şimdi de, 193 yeni cezaevi ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.

43 Avrupa ülkesi arasında Türkiye en fazla cezaevi ile tutuklu ve hükümlü sayısına sahip durumda.

İsveç, Hollanda

Türkiye Avrupa’da böyle bir rekor kırarken, İsveç ve Hollanda’da çok farklı gelişmeler oluyor.

İsveç beş cezaevini kapatırken, Hollanda 24 cezaevini kapatıyor.

Çünkü, her iki ülkede de hem suç oranı düşüyor, hem demokratik yönetimler halkın temel hak ve özgürlüklerini kullanmalarına ses çıkarmıyor.

Hele de, devlet başkanlarına, başbakanlara hakaret suçundan dolayı hakkında dava açılan, dolayısıyla hapse giren tek kişi bile yok.

İsveç’te tutuklu ve hükümlü sayısı 4 bin 554.

Hollanda’da sayıyı bilmiyorum ancak, evde ceza çekmek ya da bir meslek edinerek ceza çekmek yöntemi daha yaygın.

Kara bulutlar

193 yeni cezaevi eklendiğinde, Türkiye’deki cezaevi sayısı 582’ye çıkıyor. Başka ülkelerde cezaevleri kapanırken, burada artıyor.

-Daha suçunun ne olduğu kendisine bildirilmeden, insanları hapse atmak...

-Daha yargı önüne çıkmadan, insanları aylarca hapiste tutmak...

-Daha suçlu mu, değil mi, yargı kararı olmadan, insanları hapse atmak...

-Daha hapse atmak istisna, tutuksuz yargılama hukukun temel ilkesi iken, bunun tam tersini hemen her olayda işleme koymak...

-Daha sorgu sual etmeden, insanları hapse atmak...

Bu uygulamaların sonucunda, hukuk devletinden büyük bir sapma, yargı bağımsızlığından olağanüstü bir sapma var ise, daha çok cezaevi yapmak gibi bir “yatırım” iktidarın öncelikleri arasında yer alıyor demektir.

Bu “yatırımın” Türkçesi şu:

Gak dedin mi, hapisane, guk dedin mi, hapisane...

Demokrasiden iyice sapmanın kara habercisi, kara bulutların ülke üzerinde iyice birikmesi...

Oylar ona göre

193 yeni cezaevinin siyasal tercümesi var:

Çok daha sıkı bir rejim, demokrasiden çok daha fazla uzaklaşma, otoriterleşmenin daha da yoğunlaşması...

Aslında bu haberin tam da bugünlerde, seçim öncesinde ortaya çıkması iyi oldu.

Oylarımızı ona göre kullanmak...

Daha çok demokrasi için mi?..

Yoksa, daha sıkı otoriter bir rejim için mi?..

Her ne kadar bu seçimler yerel seçim olsa bile, AKP iktidarına ders vermenin zamanı.

Yılmaz Özdil dün yazıyor, “hepimiz Mansur Yavaş’ız” diye.

Ben eklemek istiyorum:

“İstanbul’da hepimiz Ekrem İmamoğlu’yuz...

İzmir’de hepimiz Tunç Soyer’iz...”

Denizli’de, Bursa’da, Antalya’da, Mersin’de, Hatay’da, Muğla’da, Edirne’de...

Devamını siz getirin!..

Yazarın Diğer Yazıları

İbretialem için: Yunusemre Belediyesi'ne seyahat

Görgüsüzlük, doyumsuzluk, aç gözlülük, görmemişlik

"Milletin Meclisi" akla şimdi geldi!..

Yeni bir Anayasa için sıkışınca, gelsin Millet Meclisi

Steinmeier’in sıra dışı ziyareti: Döner ve ötesi

Gezi “resmi gezi” ancak, Tayyip Erdoğan’la görüşmesi gezinin son gününde