21 Mart 2019

Türkiye ligden düştü

Kimin başına, ne geleceğinin belli olmadığı güvensizlik ortamı var...

Özlüyorum, nefretteki şu zerafeti...

İngiliz Başbakanı Churchill ile dünyaca ünlü yazar Bernard Shaw pek geçinemiyor, ikisi de birbirinden nefret ediyor.

Ediyor da...

Bernard Shaw yeni yazdığı oyuna yine de Başbakan Churchill’i davet ediyor:

“Davetiye iki kişiliktir, bir dostunuzu da getirin, eğer varsa...”

Churchill bu dokundurmanın altında kalmıyor:

“Galaya değil ama, ikinci oyuna gelirim, tabii elbet hâlâ sahnelenirse...”

Bu tür dokundurmalardan, nezaket içinde atışmalardan alabildiğine uzak Türkiye’de tam tersi yaşanıyor.

Üç, dört yıldır zaten yaşanıyor da, şimdi seçim zamanı her türlü vuruşun haddi hesabı yok.

Bir tek küfür eksik meydanlarda, adaylara dava açmak, parti başkanlarını hapisle tehdit etmek, terör saldırı sahnelerini halka izletmek...

Bir şey daha eksik iktidar açısından:

Ekonomik krizi ağzına almıyor, kriz sanki hiç yok!..

Varsa da, o da çarpıtmaca, insanlar patatesi, soğanı üç kuruş ucuza almak için tanzim satışlarında kuyruğa giriyor, o kuyrukların adı da “varlık kuyruğu” oluyor.

İşsizlik haberini ara ki bulasın

Enflasyon ile birlikte, ekonomik krizin en net görüldüğü alan ve ona ilişkin rakamlar, işsizlik.

İşsizlik son on yılın rekorunu kırıyor, yüzde 13.5’i görüyor, son bir yılda işsiz sayısı bir milyon kişi artıyor. Aziz medyamızda bu haberi ara ki, bulasın. Ya hiç yok ya da iç sayfalardan birinin en dibinde, küçücük bir haber.

-İşsizlikte Sudan, Moritanya, Kenya, Kongo ve Tanzanya bizden daha iyi.

-Son iki ayda bütçe geliri yüzde 9.7 artıyor, giderler yüzde 33 artıyor, bütçe açığına bakın siz!..

-”Faiz lobisini” dilinden düşürmüyor, ama son iki ayda faiz lobisine 22 milyar lira, yani 4.2 milyar dolar ödeniyor.

Bu rakamlar ve oranlar Türkiye’yi ligden düşürüyor.

İşte, bu rakamlar nedeniyle AKP ve MHP ekonomiyi ağzına almıyor.

Bu rakamlar nedeniyle, belediye seçimleri, hele de İstanbul ve Ankara AKP için “bıçak sırtında.”

Hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, basın ve ifade özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler tehdit altında. Hukuk devleti nefes alamaz olunca, Türkiye ligden düşüyor, eğitimdeki sefalet de eklenince, tipik bir Orta Doğu ülkesi haline dönüşüyor.

Şubat istatistikleri

Türkiye’yi ligden düşüren başka gerçekler de, var. CHP’den Sezgin Tanrıkulu’nun derlediği “Şubat ayı insan hakları raporu” vahim görüntüyü sergiliyor. O rapora göre, Şubat ayında:

-Kadın cinayetleri... 31 kişi.

-İş cinayetleri (kazaları)... 125 kişi.

-Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde dövme, gaz sıkma, kötü muamele... 45 kişi.

-O gösterilerde mahkum olan... 12 kişi.

-Gözaltına alınan sanatçı, politikacı, yazar... 20 kişi.

-Mahkum olan akademisyen... 48 kişi.

-Sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınan... 114 kişi.

-Sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklanan...16 kişi.

-Basın açıklaması, etkinlik ve eylemlerde gözaltı... 735 (resmi açıklama) kişi.

-O açıklamalar ve etkinliklerde tutuklanan 61 (resmi açıklama) kişi.

“TV’lere talimat verdim”

Daha bunun herkesle kavgalı hale geldiğimiz dış politikası var...

Tek sesli hale gelmiş medyası var... Bunun en açık örneği dün Erdoğan’ın açıklamasında yer alıyor:

“Televizyonlara talimat verdim!” Daha ötesi yok!..

Kimin başına, ne geleceğinin belli olmadığı güvensizlik ortamı var...

Sosyal alanın daralması var...

Hiç bir akademik başarının, teknolojik yeniliğin olmadığı bir alan var...

Ligden düşmek böyle bir olay.

Yazarın Diğer Yazıları

Nostalji... Öğretici, yol gösterici ve çok keyifli

Türkiye’de ekonomiye yön veren, yine çok ağır bir kriz döneminde ülkeyi düzlüğü çıkarmayı öngören 24 Ocak 1980 kararlarının mimarlarından biri de Kaya Erdem

İbretialem için: Yunusemre Belediyesi'ne seyahat

Görgüsüzlük, doyumsuzluk, aç gözlülük, görmemişlik

"Milletin Meclisi" akla şimdi geldi!..

Yeni bir Anayasa için sıkışınca, gelsin Millet Meclisi