26 Temmuz 2019

Öykü İbretlik: Boris’in öncesi ve sonrası

Boris’in maceralarını siz bekleyin... İngiltere Başbakanı olarak kim bilir ne herzeler yiyecek!..

Sınavı kazananlar arasında yer alıyor, ancak atama listesinde isminin karşısına “olumsuz” notu düşülüyor.

“Sakıncalı, görev verilmesi uygun değil” anlamında. Neden “sakıncalı”?..

Çünkü, Ali Kemal’in oğlu.

Üç dil bilen, yurt dışında hukuk okumuş, Ali Kemal’in oğlu Zeki Kuneralp Dışişleri sınavını kazanıyor ancak, “sakıncalı” bulunduğu için Dışişleri’ne alınması uygun görülmüyor.

Atama listesi Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün önüne geldiğinde, İsmet Paşa “uygun değil” notununun üstünü kırmızı kalemle çiziyor, gerekçesi bugüne hâlâ ışık tutuyor:

“Biz Cumhuriyeti kanla kurduk ama, insanla büyüteceğiz, ben bunu Gazi’den öğrendim”.

Zeki Kuneralp, Cumhuriyet düşmanı Ali Kemal’in oğlu, Dışişleri’ne giriyor ve İsmet Paşa’yı yanıltmıyor. Paris, Bern, Londra, Madrid Büyükelçiliklerinde bulunuyor, hatta Dışişleri Müsteşarlığı yapıyor.

Zeki Kuneralp’in oğlu Selim Kuneralp de babasının izinden gidiyor, Seul ve Stockholm Büyükelçisi, Dünya Ticaret Örgütü Türkiye Temsilciliği görevlerinde bulunuyor. Şu anda emekli. 

Ali Kemal

Ya Ali Kemal?..

Kurtuluş Savaşı’na sonuna kadar karşı, tam bir “Mustafa Kemal ve Anadolu İhtilali düşmanı.”

Yazıları düşmanlıkla dolu:

“Berduş bir adam başa geçmiş, Medeniyet dünyasını aleyhimize çevirmek için Anadolu’da akıl almaz cinayetler işliyor. Beraber olduğu insanların çoğu yalınayak, ne topları var, ne tüfekleri, Mustafa Kemal’ler hiçbir işe yaramaz, hastalanmış uzuv gibi, kesip atmalı.”

Din tüccarlığı da eksik değil Ali Kemal’de:

“Ey Müslüman kardeşlerimiz, inanmayın siz Bolşevik kafası taşıyan bu serserilere. Bunlar başları ezilesi yılanlardır. Düşmanlar onlardan bin kere daha iyidir.”

Aynı zamanda gazeteci. Padişah Vahdettin’le birlikte “İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin” kurucuları arasında. Osmanlı’da bir ara Bakanlık yapıyor.

Ancak, sonu felaket..

Kurtuluş Savaşı karşıtlığı ve buna dönük yazıları nedeniyle halk tarafından linç ediliyor.

Boris: Bir Rus adı

Ali Kemal İsviçre’de bir İngilizle evleniyor, iki çocuğu oluyor, eşi genç yaşta ölünce, Türkiye’ye dönüyor.

Türkiye’de yeniden evleniyor ve bir oğlu oluyor, Zeki Kuneralp.

İngiltere’deki çocuklarına anneanne bakıyor. Büyüttüğü çocuklardan biri evleniyor, onun bir oğlu oluyor, adı “Boris.”

Boris, Ali Kemal’in torunu.

İngiliz, Türk asıllı ama adı Boris. Bir Rus ismi.

Boris’in annesiyle babası Meksika’da tatildeyken, annesinin doğum sancıları tutuyor, çocuklarını Meksika’da dünyaya getirmek istemiyorlar. Meksika’da acil uçak bileti ararken, bir Rus adamı iyilik yapıyor, kendisine ve eşine ait New York biletlerini onlara veriyor.

Oğlan New York’ta doğuyor.

Bileti veren Rus iş adamının anısına, oğlanın adını Boris koyuyorlar.

İşte, o Boris büyüyor, gazeteci oluyor, politikaya atılıyor, bir ara Londra Belediye Başkanı oluyor. Daha sonra İngiliz Muhafazakâr Parti’den önce Dışişleri Bakanı, bugün de İngiltere Başbakanı...

Dosyası kabarık

Batının bütün gazetelerine bakın, bütün makalelerine bakın, Boris Johnson hakkında olumlu bir satır okumak hayli güç.

Adım adım gidelim...

Boris Johnson Brüksel’de The Daily Telegraph muhabiri. Brüksel’de, Avrupa Birliği’nin göbeğinde gazetecilik yapıyor, ancak tam bir AB düşmanı. Zaten daha sonra İngiltere’nin AB’den çıkması anlamına gelen “Brexit” şampiyonlarından biri.

Brüksel’de gazetecilik yaparken “AB’nin İngiltere’yi sömürdüğüne” ilişkin pek çok öykü yazıyor.

O öykülerin gerçek olmadığı sonradan anlaşılıyor.

Londra’ya dönünce bir dergi çıkartıyor, dergide yarışmalar düzenliyor.

Bunlardan biri de, bir kaç yıl önce...

“Tayyip Erdoğan’ı en kötü anlatan şiir yarışması...”

O şiir için ödül koyuyor.

Adam şaşkın ve dengesiz.

Buna karşılık, Dışişleri Bakanı olduğunda Ankara’ya geliyor ve Erdoğan’la görüşüyor.

“Hitler artığı”

Bir İsrail gazetesine verdiği röportajda “tutkulu bir siyonist” olduğunu söylüyor.

Batı Basını Boris’i “Hitler artığı” olarak görüyor.

Independent yazarı Patrick Kockburn onu “kavgacı, korkutucu, tehlikeli biri” olarak tanımlıyor.

Hitler ile benzerliği ise, “AB karşıtlarından güç alan milliyetçi bir profil çizmesine” dayandırılıyor.

Öyle benzetmeler ki...

Hitler için Yahudi düşmanlığı ne ise, Boris için de AB düşmanlığı öyle.

Bu politikasıyla İngiltere’yi kabak gibi, ikiye ayırıyor, ülkesinde tam bir kutuplaşma yaratıyor.

Boris “ötekileştirme kahramanı” ne var ki, İngiliz Muhafazakar Partisi Başbakanlık koltuğuna onu oturtuyor.

İngiltere ve Avrupa’da yeni bir macera başlıyor.

Amerika’da Trump, İngiltere’de Boris. Karşılaştırmalar hep ikisine dönük.

Çıkartılacak ders

Boris’in maceralarını siz bekleyin... İngiltere Başbakanı olarak kim bilir ne herzeler yiyecek!..

Ancak, Boris ötesinde, bizim için asıl olay çok başka...

İsmet Paşa’nın Zeki Kuneralp’e verdiği onay...

“Bu Cumhuriyeti kuranlar kendilerine “başı ezilesi yılanlar, din düşmanları” diye saldıran gerçek bir vatan haininin suçunu evladına çektirmiyor, tam tersine “senden ve benden” diye ötekileştirmeden bağrına basıyor”.

Tarihten alınacak o kadar ders var ki, anlayana!..

Yazarın Diğer Yazıları

"Three Who Made A Revolution": Devrim Yapan Üç Adam

İktidarla ve diğer partilerle günlük siyasi polemiklerin ötesinde, bu "üçlünün" devrim hedefi belli: Her alanda Cumhuriyet'in yüz yıllık fabrika ayarlarına dönüş!..

"Ekonomist" Erdoğan açıklasın: 818.182 .863.710 lira zarar

Bu zararı ve bütçe açığının nedenlerini halka açıklamak zorunda

Filmin sonu: Istakoz!..

Ortalama lokantalarda, yerine göre, bir porsiyon ıstakoz bin lira ile beş bin lira arasında değişiyor. On bin lira aylık alan bir emeklinin yarı maaşı!.. Ya da asgari ücretin üçte biri!..