Daha önce Tayyip Erdoğan tarafından söylenen bu sözü, arada başka siyasiler de kullanıyor, son olarak Ekrem İmamoğlu tekrarlıyor.
Doğru olmadığı üç ay önce 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde görülüyor.
2019 yerel seçimlerinde CHP İstanbul’u kazanıyor, hele de Yüksek Seçim Kurulu’nun ilk seçimi iptal edip, Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimi yenilendiğinde, İmamoğlu AKP adayı Binali Yıldırım’a 800 bin oy fark atarak, AKP’yi perişan ediyor.
Dört yıl önce İstanbul’u kazanıyor ama, 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinde başta CHP, bütün muhalefet partileri perişan oluyor.
Yeni zam dalgası
İstanbul... İstanbul...
Ama, yeni bir motto gerek.
“1-Akıl almaz bir enflasyon,
2-Kuraklık.”
Gıda ürünlerinin fiyatlarında facia boyutuna ulaşan durumla karşı karşıyayız.
TÜİK’in yeni açıkladığı verilere göre:
“Tarımda üretici enflasyonu yıllık yüzde 62.48, aylık yüzde 8.03 gibi korkunç bir rakam.
On iki aylık ortalamaya göre, artış daha da korkutucu, yüzde 102.10”.
Bu rakamların Türkçesi malum.
Motorine ve benzine gelen son zamlar da eklendiğinde:
Gıda ürünlerinde yeni bir zam dalgası bekleniyor.
Seçimlerden sonra biri bitmeden diğeri başlayan dalgalar.
MHP ve YRP’nin katkısı
Açlık sınırı, yoksulluk sınırı...
Günden güne vahim boyutlara ulaşırken, toplumun her kesimini fena halde etkilerken...
AKP’nin iki ortağı...
MHP ve Yeniden Refah Partisi (YRP)...
Genel Başkanları Devlet Bahçeli ile Fatih Erbakan’dan ya da yardımcılarından nutuklar eksik değil:
“Bu fiyatlar kabul edilemez, bu ücretlerle insanlar geçinemez”, v.s. filan!..
Madem öyle...
İkide bir bunlarla halkı oyalamak yerine, şuna yanıt versinler:
“Halkın belini kıran KDV, ÖTV artışlarına Meclis’te neden kabul oy verdiniz?..
Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin iki kez alınmasını öngören yasaya neden evet dediniz?..”
MHP ve YRP’nin sözleri hiç bir biçimde inandırıcı değil.
Eski deyimle, laf-ı güzaf!.. Yani palavra!..
Geçim derdi
Yerel seçimlere giderken...
Artık kabak gibi ortada.
85 milyon insanın en hayati sorunu, varsa yoksa, açlık, yoksulluk, geçim derdi, enflasyon ve barınma, yani kira.
Muhalefetin seçime giderken halka anlatması gereken konu bas bas bağırıyor:
Geçim derdi!..
Ekonomik program
Seçimlere giderken, muhalefete düşen bir görev var.
Geçim derdine odaklanarak, bir ekonomik program hazırlamak.
Halka dönüp dolaşıp bunu anlatmak.
AKP’nin seçime kadar ve seçim sonrasında da, en zayıf halkası geçim derdi, enflasyon.
“Küresel kriz” tezlerini rahatlıkla çürüterek.
Bakın, İngiltere’de enflasyon yüzde 6.8, aylık değil, yıllık enflasyon. Almanya’da yüzde 5.5, Fransa’da 5.1.
“Geçim derdi”, iyi anlatılırsa...
Veysel Eroğlu’nun açıklaması
Bir kaç gün önce İstanbul’daki su sorunu nedeniyle, Melen Barajı ile ilgili bir yazı yazdım.
Veysel Eroğlu Orman ve Su İşleri Bakanı iken, o barajın 7 Aralık 2016 saat 14.59’da devreye gireceğini açıklamıştı. Ancak, gövdesinde çatlaklar oluştuğu için barajın inşaatı halen sürüyor.
On yıllık gecikmeyle, barajın 2026’da biteceği belirtiliyor.
Veysel Eroğlu yine 2016’da “Melen Barajı ile birlikte İstanbul’un 2071’e kadar su sorununun çözüldüğünü” ilan etmişti. Ben yazıda bunları hatırlattım.
Bu yazım üzerine Veysel Eroğlu açıklama gönderdi. Uzun açıklamasında İSKİ ve DSİ Genel Müdürlüğü dönemi ile Bakanlığı sırasında İstanbul’un su sorununa ilişkin yaptığı faaliyetleri anlatıyor.
Ben şimdi Eroğlu’nun gönderdiği açıklamanın sadece Melen Barajı’na dönük bölümünü aktarıyorum, çünkü benim yazım sadece Melen Barajı ile ilgili.
Eroğlu şöyle diyor:
“Geçmişte bu suya ihtiyacımız yok deyip, Melen’in İstanbul’un içme suyu kaynağı olmaktan çıkartılmasına ve pek çok engelleri aşarak, Melen Suyunu benim ilk Bakanlığım döneminde, 2007 büyük kuraklığını aziz İstanbullulara hissettirmemek için 20 Ekim 2007 tarihinde akıttık. O tarihten bugüne kadar Melen Suyu İstanbul’a akıyor.
Tarihte ilk defa İstanbul Boğazı altından 5.551 metre uzunluğunda dev bir içme suyu tüneli ile Avrupa yakasına da taşıdık. Yani, şu anda İstanbul’a Melen ve Yeşilçay akıyor, arıtılıp İstanbullulara veriliyor. Bu tesisler olmasaydı, 2007, 2014, 2018 ve 2022 - 23 kuraklıklarında İstanbul susuz kalacaktı.
Bizim yaptığımız Melen ve Yeşilçay’dan İstanbul’a 1 Ocak ile 15 Ağustos 2023 tarihleri arasında 505 milyon metreküp su çekilmiş. Bu tarihe kadar İstanbul’un kullandığı su miktarı 683 milyon metreküp. Yani, yüzde 74’ü Melen ve Yeşilçay’dan karşılanmış. Yani, sistem çalışıyor.
Dört safhadan müteşekkil Melen Projesi’nin ilk safhasını 20 Ekim 2007’de tamamlayarak, saat 16.59’da Şafak Harekatıyla Ömerli Barajı’na ilettik.
12 Aralık 2012’de hizmete alınan ikinci merhale Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan dev Boğaz Geçiş Tünelinin inşaatıdır.
Üçüncü merhalede iki ayrı isale hattı inşa edilmiştir.
Dördüncü merhalede ise, Melen Barajı bulunmaktadır. Baraj inşaatı sonunda, dilatosyon dediğimiz beton kütlede bırakılan açıklık beklenenden fazla olunca, su tutma işlemi gerçekleştirilememiştir. O sırada ben Bakanlıktan ayrılmıştım.
Bu meselenin de çözümü zor değildir”.
Zor değil ama, inşaat yıllardır bitmiyor.
Sayın Eroğlu ile Bakanlığı döneminde TV’lerde Melen Barajı dahil, üç dört kez karşı karşıya geldik, hiç birinde anlaşamadık.
Şimdi ben cevap hakkına saygı duyarak, onun Melen Barajı’na dönük görüşlerini aktarıyorum.
Herkesin görüşü kendisine!..
Yalçın Doğan kimdir?
Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.
Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.
1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.
Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.
Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.
|