05 Ekim 2020

Marifetli "gizli tanıklar" yine devrede

Zaten siyasallaşmış, zaten bağımsızlığını yitirmiş yargı çeşitli davalarda bir de "gizli tanıklar" kullanıyor

"İtirafçı B.E.."..

Temmuz 2017’de DHKP - C’ye yönelik operasyonda tutuklanıyor. "Etkin pişmanlık" yasasından yararlanarak, tahliye ediliyor.

Sonrasında "B.E’nin" maceraları başlıyor:

"B.E. farklı soruşturmalar kapsamında 344 kişi, evet 344 kişi hakkında ifade veriyor, ifadeleri sonucunda 128 kişi tutuklanıyor."

Bu B.E. kimse, ne kadar geniş çevresi, ne kadar gizli bilgileri varmış ki, 344 kişi hakkında ifade verebiliyor. Öyle "doğru bilgiler" veriyor olmalı ki, 128 kişi tutuklanıyor!..

Kim bu itirafçı B.E.?.. İtirafçılıktan terfi ediyor, o artık "gizli tanık!.."

Bir derecede geri çektiler

Buna karşı, örneğin...

ABD Başkanı Trump, Tayyip Erdoğan’ı arıyor ve "Rahip Brunson’un serbest bırakılmasını" istiyor. Bu davada sayısı bilinmeyen "gizli tanıklar" var. Gizli tanıklar Brunson’u FETÖ ve PKK adına suç işlemekle, casusluk yapmakla suçluyorlar. Trump’ın telefonu üzerine:

"Brunson aleyhine ifade veren gizli tanıklar, bir gecede beyanlarını geri çekiyor. Brunson aynı gece tahliye ediliyor, Amerika’ya gidiyor."

Trump tüm TV kanallarını çağırıyor, karşısında Brunson oturuyor, ABD Başkanı canlı yayında Tayyip Erdoğan’a teşekkür ediyor.

Pek çok davada var

"Gizli tanık!..."

Zaten siyasallaşmış, zaten bağımsızlığını yitirmiş yargı çeşitli davalarda bir de "gizli tanıklar" kullanıyor.

"Son yıllarda Ergenekon, Balyoz, Çağdaş Hukukçular Derneği, KCK, basın davaları, DHKP - C ve farklı görüşten siyasi davalarda başvurulan yöntemlerden biri de, gizli tanıklar!.."

Nasıl oluyorsa, onların verdikleri ifadeler hep doğru!..

Uygulama, yasal olarak 2008 yılında yürürlük kazanıyor, hiç sürpriz değil, "AKP’nin ürünü."

Fiili olarak ise, 2007 yılında ilk önemli uygulamayı yurt dışına kaçan FETÖ’cü savcı Zekeriya Öz başlatıyor, "Ergenekon davasında".

İtirafçı ile gizli tanık farkı

"İtirafçı" ile gizli tanık arasında fark var. İtirafçının kimliği gizlenmiyor, buna karşılık "gizli tanığın kimlik bilgileri saklı" tutuluyor." Kendisinin ve ailesinin nüfus kayıt bilgileri değiştiriliyor, hatta fiziki görünümü bile değiştiriliyor, ameliyatla.

Yani, bu gizli tanık işi önemli. Çünkü, çok işe yarıyor!..

"Kim suçlanmak isteniyorsa, gelsin gizli tanık!.."

İlhan Cİhaner ve gizli tanık

Örneğin, Erzincan savcısı iken, gizli tanığa kurban gidenlerden biri de, İlhan Cihaner.

Cihaner’in tutuklanmasında rol alan gizli tanık, Bayram Bozkurt adında yine bir savcı. Ancak, o Bayram Bozkurt sonradan FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle yakalanıyor ve fakat "kaçma şüphesi yok" diye serbest bırakılıyor. Ne var ki, yurt dışına kaçıyor. 15 yıl hapse mahkûm ediliyor, ama ortada yok!..

Ne de olsa, "gizli tanık", kendisini gizlemesini biliyor!..

Ergenekon Davası

Kumpas olduğu kanıtlanan ve fakat yüzlerce astsubay, subay, general ile amirallerin hayatlarını karartan "Ergenekon davası on bir gizli tanık" üzerine kuruluyor.

Sonradan o gizli tanıkların yalan ifade verdikleri ortaya çıkıyor ve hepsi yargılanıyor. Askerlerin hayatları, gelecekleri harap olduktan sonra...

Gizli tanıklar yargılanıyor da, onları gizli tanık olarak o mahkemelere gönderenler kimler?..

"Gizli tanıklık" öyle bir kurum ki:

"Verdiği ifade mutlak gerçek olarak kabul ediliyor, ifadenin doğru olup olmadığına ilişkin kanıtlamak görevi ise, suçlanan kişiye düşüyor!.."

Hukuka bakın siz!.. Sonuçta:

İnsanlar hiç görmedikleri, tanımadıkları, bilmedikleri tanıkların, doğru olup olmadığı çok su götürür ifadeleriyle cezalandırılmış oluyor.

HDP davalarında

Geçtiğimiz Mart ayında Diyarbakır, Şırnak ve Urfa’da yedi avukat ile HDP’li üç siyasetçi "terör örgütüne yardım ve yataklıktan" gözaltına alınıyor. "Gizli tanık ifadelerine dayanarak..."

HDP eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da gizli tanık ifadesine çarpıyor, 142 yıl hapisle yargılanıyor.

"Demirtaş davasında gizli tanık Mercek kod adında biri, ne var ki, sonradan Mercek diye bir gizli tanığın olmadığı ortaya çıkıyor."

Kobani'de gizli tanık çok

Geçen hafta başında altı yıl önceki "Kobani olayları" hakkında aniden soruşturma açılıyor, 82 kişi hakkında gözaltı kararı veriliyor, yirmi HDP’li gözaltına alınıyor, 17 HDP’li tutuklanıyor.

İsmail Saymaz’ın dün Sözcü gazetesinde yayımlanan yazısına göre, "çok sayıda gizli tanık" dinleniyor. O gizli tanıkların ifadelerine göre, "Kobani için direniş emri Kandil’den" geliyor. HDP’liler bu "emri" uygulamakla suçlanıyor.

Devrede yine "gizli tanıklar" var!..

65'te 59 gitti

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP üç büyükşehir, ayrıca beş il, kırk beş ilçe ve on iki beldede toplam 65 belediye başkanlığı kazanıyor.

Seçimden bugüne kadar geçen bir buçuk yıl içinde çeşitli gerekçelerle HDP’li belediyelere kayyımlar atanıyor, HDP’li belediye başkanları görevlerinden alınıyor.

Son Kobani tutuklamaları sonrasında, Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen’in de görevinden alınmasıyla birlikte "HDP’nin 65 belediye başkanlığından 59’u elinden alınıyor, geriye dört ilçe ile iki belde" kalıyor.

HDP’nin 31 Mart yerel seçimlerinde aldığı oyların toplamı 2 milyon 703 bin 779.

Şu anda birkaç bini hariç, bu kadar insanın oyu hiçe sayılıyor, bu kadar insan siyaseten temsil dışında kalıyor.

Hani, hep "sandık sandık" diyorlar ya... Hani, demokrasinin tanımlarından biri de, "temsil" ya... Sonuç bu!..

Adalet Bakanlığı sessiz

Ortada adı olan, kendisi görünmeyen bir Bakan var, "Adalet Bakanı Abdülhamit Gül!.."

Yargıda bunca olay yaşanıyor, "yargı bağımsız değil" diye Türkiye ve dünya ayağa kalkıyor, Hazret namevcut!..

Gizli tanıklık konusunda da, öyle. Şimdi Kobani soruşturmasıyla gizli tanıklık yeniden gündemde.

Almanya’da yayın yapan "Deutsche Welle" hukuk açısından bu son derece sakat uygulamayı Adalet Bakanlığı'na soruyor, gizli tanık sayısındaki artışa dikkat çekiyor.

Ayrıca, "gizli tanıklığın çöktüğü" davalar belli.

Ancak, Adalet Bakanlığı gönderilen sorulara hiç bir karşılık vermiyor.

Namevcut bir Bakan'ın verecek cevabı olabilir mi?..

Yazarın Diğer Yazıları

"Three Who Made A Revolution": Devrim Yapan Üç Adam

İktidarla ve diğer partilerle günlük siyasi polemiklerin ötesinde, bu "üçlünün" devrim hedefi belli: Her alanda Cumhuriyet'in yüz yıllık fabrika ayarlarına dönüş!..

"Ekonomist" Erdoğan açıklasın: 818.182 .863.710 lira zarar

Bu zararı ve bütçe açığının nedenlerini halka açıklamak zorunda

Filmin sonu: Istakoz!..

Ortalama lokantalarda, yerine göre, bir porsiyon ıstakoz bin lira ile beş bin lira arasında değişiyor. On bin lira aylık alan bir emeklinin yarı maaşı!.. Ya da asgari ücretin üçte biri!..