30 Nisan 2020

Leyla... Koptu bir vaveyla... Ya Hindistan’dan gelenler...

Tamam, herkesle birlikte Emrullah Gülüşken’e de geçmiş olsun da, Bakan Koca bu arada yine "Sayın Cumhurbaşkanımızın geçmiş olsun dileklerini" iletmeyi ihmal etmiyor!.. Aman, sakın etmesin!.. Allah korusun, ya ihmal ederse!..

14 Nisan... On altı gün önce... Hindistan...

Türk Büyükelçiliği Hindistan’da Yeni Delhi ve Mumbai’de kalan, Türkiye’ye dönmek isteyen Türk yurttaşlarını arıyor:

"Türkiye’ye dönebilirsiniz ama, uçak parası 484 dolar, ayrıca dönüşte on dört gün karantinada kalmayı kabul ederseniz..."

Dönmek isteyenler kabule ilişkin bir taahhütname imzalıyor, Büyükelçiliğe gönderiyor.

20 Nisan... THY rezervasyonların teyidini istiyor, yolculara mail gönderiyor, yolcular hemen teyit ediyor. Büyükelçilik aynı gün Hint makamlarından uçuş izni istiyor.

23 Nisan... Hint makamları uçuş izni veriyor. Büyükelçilik THY’den satın alınan bilet kopyalarının kendilerine iletilmesini bildiriyor. THY’de çeşitli aksaklıklar nedeniyle yolcular saatlerce bilet alamıyor, nihayet aynı gün saat 23.40’da biletlerin kopyaları Büyükelçiliğe iletiliyor.

28 Nisan... TK 717 sayılı Yeni Delhi - Ankara seferi saat 17.35’te Yeni Delhi’den kalkıyor.

29 Nisan... Dün sabah... Yolcular Ankara’ya geliyor ve Sivas’ta bir yurtta karantinaya alınıyor.

Gelenler 25 binden fazla

Bir uçak dolusu Türk yurttaşı dün sessiz sedasız Hindistan’dan Türkiye’ye geliyor, bilet parasını ödüyor ve bundan kimsenin haberi olmuyor.

Aslında çok normal... Zaten 18 Nisan günü, on iki gün önce, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şu açıklamayı yapıyor:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla 74 ülkeden 25 binden fazla Türk vatandaşımızı Türkiye’ye getirerek, karantinaya aldık."

Bakanlara bakıyorum, her sefer, yaptıkları işlerle ilgili olarak, araya mutlaka "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla" lafını ekliyor. Koca koca Bakanlar en basit bir işi kendilerine yapamıyor ya da karar veremiyor mu ki, araya mutlaka bir "Sayın Cumhurbaşkanı" ekleniyor?

Eklemeden olmaz, ne de olsa, algıdan vazgeçmek, propagandadan vazgeçmek asla yok!.. Her fırsatta "Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla..."

Leyla ve ille de Leyla

25 binden fazla Türk yurttaşı Türkiye’ye getiriliyor, kimsenin haberi olmuyor, çok normal, bir devletin yurttaşlarına sahip çıkmasından daha doğal ne olabilir ki?

Bununla birlikte, bir kaç gün önce TV’lerde ve yandaş yazılı medyada "bir Leyla gürültüsü" patlıyor ki, sormayın gitsin!..

Olay İsveç’te yaşayan Leyla’nın attığı bir tweet ile "hayatımıza giriyor!.."

Leyla babası Emrullah Gülüşken’in İsveç’te hastanede Koronavirüs testinin pozitif çıkmasına rağmen, hastaneden gönderildiğini öne sürüyor. "Virüse karşı hiç bir koruyucu ekipman yok" diyerek, şikayet ediyor.

Sağlık Bakanı Koca devrede

Leyla’nın attığı tweet ve yardım isteği Türkiye’de yankılanıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca acele devreye giriyor, İsveç’te Leyla’yı arıyor ve o da bir tweet atıyor:

"Ambulans uçağımız geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve bütün halkımızın geçmiş olsun dileklerini iletiyoruz."

Tamam, herkesle birlikte Emrullah Gülüşken’e de geçmiş olsun da, Bakan Koca bu arada yine "Sayın Cumhurbaşkanımızın geçmiş olsun dileklerini" iletmeyi ihmal etmiyor!..

Aman, sakın etmesin!.. Allah korusun, ya ihmal ederse!..

Sosyal medya çalkalandı

Aniden Leyla!.. Yahya Kemal’in ölümsüz şiirindeki gibi, "vaveyla" kopuyor"!..

Ardından gelsin TV’lerde ve yandaş yazılı basında Leyla ile röportajlar, onların hayat hikâyesi...

Bu arada sosyal medyada da, Emrullah Gülüşken ile ilgili iddialar patlıyor. Doğru, eğri, bilemem. Emrullah Beyin 2014’te Tayyip Erdoğan lehine attığı bir kaç tweet dolaşıyor sosyal medyada.

AKP’nin emrindeki Anadolu Ajansı’nın geçtiği habere göre, Tayyip Erdoğan Leyla’yı arıyor ve aileye geçmiş olsun dileklerini iletiyor.

Leyla... Vaveyla!..

İyi algı operasyonu ve propaganda. Ne de olsa, "Sayın Cumhurbaşkanı her bir Türk yurttaşı ile yakından ilgisini esirgemiyor!.."

Peki, daha önce Türkiye’ye getirilen 25 bin kişiden kaçını arıyor?

Ya da daha dün Hindistan’dan gelen bir uçak dolusu Türk yurttaşından herhangi birini arıyor mu?

Leyla'nın teşekkürü

Türkiye’ye gelince, Leyla bir tweet atıyor:

"Sayın Cumhurbaşkanım size ve bize yardım eden herkese minnettarız..."

Ve tweet'in ikinci cümlesi:

"Rabbim sizleri milletimizin başından eksik etmesin!.."

İngilizlerin klasikleşmiş bir sözü var:

"Mission accomplished."

Yani, görev tamamlanmıştır!.. Leyla’nın bu tweeti ile "görev tamamlanıyor".

İsveç'ten tepki

Leyla’nın röportajlarda İsveç’e karşı eleştirileri üzerine İsveç’teki hastane açıklama yapıyor:

"Bir hasta ambulans uçağa t-shirt ve pantolonla gönderilmez."

İsveç hükümeti de bir açıklama yaparak, "İsveç’te yaşayan ve İsveç yurttaşı olmayan Türklerle ilgili karar alacağını" belirtiyor.

Bütün bunların diplomatik özeti şu:

- Türkiye bir devleti, yani İsveç’i karalıyor, eleştirmiş oluyor.

- Ve burada da devlet, algı operasyonu ve propaganda uğruna kullanılmış oluyor.

Ve bir siyasal sonuç:

Türkiye - İsveç ilişkileri durup dururken gerginleşiyor.

"No stress!.." yani, gerginliğe mahal yok!..

"Sayın Cumhurbaşkanımızın" bunun da çaresini bulacağına hepimiz eminiz.

Hindistan’tan dönenlere geçmiş olsun!..

Yazarın Diğer Yazıları

Steinmeier’in sıra dışı ziyareti: Döner ve ötesi

Gezi “resmi gezi” ancak, Tayyip Erdoğan’la görüşmesi gezinin son gününde

"Boykota" göz yaşartıcı destek!..

Şimdi aniden balıklama destek!.. Çünkü, ekonomik felakette suçu lokantaların üstüne atıyor. İris Hanım!.. Neden yaptınız bu çağrıyı?..

"Three Who Made A Revolution": Devrim Yapan Üç Adam

İktidarla ve diğer partilerle günlük siyasi polemiklerin ötesinde, bu "üçlünün" devrim hedefi belli: Her alanda Cumhuriyet'in yüz yıllık fabrika ayarlarına dönüş!..