Sanki yeni bir şey söylüyormuş gibi, hem de "Adalet Bakanı" olarak, sanki hatırlattığı "Anayasa kurallarına" uyuluyormuş gibi!..

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında Anayasa Mahkemesi (AYM) "ikinci kez, evet ikinci kez, evet evet ikinci kez ve hatta oy birliği ile" hak ihlali kararı veriyor

Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin karar.

Neden ikinci kez?..

Çünkü...

"17 Eylül 2020'de Anayasa Mahkemesi Berberoğlu davasında yine hak ihlali kararı veriyor ve fakat yerel mahkeme Anayasa'nın 153. emredici ve bağlayıcı kuralına aykırı olarak, Anayasa Mahkemesi kararına uymuyor!.."

Adalet Bakanı konuştu

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül AYM'nin bu ikinci kararıyla ilgili olarak dün:

"Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığı Anayasa'nın bağlayıcılığından kaynaklanmaktadır.

Dolayısıyla hukuk güvenliği, hukukun üstünlüğü anlamında olması gereken, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmasıdır. Anayasa Mahkemesi kararları idareyi, tüm kurumları, gerçek ve tüzel kişileri, mahkemeleri bağlar."

Gül bunu ilk kez söylemiyor ki!..

Herkes söylüyor

Kaldı ki, AYM kararlarının bağlayıcılığını herkes söylüyor. Adalet Bakanı Gül, AYM Berberoğlu ile ilgili ilk ihlal kararı verdiğinde de, benzer açıklama yapıyor!..

Bütçe görüşmelerinde, genel olarak AYM kararları için de, benzer açıklama yapıyor!..

Sempozyumlarda benzer açıklama yapıyor!..

Gazeteciler sorduğunda, benzer açıklama yapıyor!..

AYM Başkanı benzer açıklama yapıyor!..

Hatta ve hatta Meclis Başkanı Mustafa Şentop bile benzer açıklama yapıyor!..

Yeri geldiğinde, hukuk hocaları, hukukçular, avukatlar AYM kararının bağlayıcılığını tekrar tekrar vurguluyor. Zaten Anayasa'nın 153. maddesinde bu kural açıkça yazılı.

Buna rağmen, ne oluyor?..

"Yerel mahkeme, göz göre, Anayasaya aykırı davranarak, AYM kararını hiçe sayıyor, uygulamıyor."

Herkes aynı şeyi söylüyor...

Yerel mahkeme oralı bile olmuyor!..

Kaldı ki, bu ilk değil, yani sadece Enis Berberoğlu kararıyla da, sınırlı değil. Başka örnekleri de var.

AYM kararları gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da, uyulmuyor.

Ayrıca yine sık sık "Türkiye hukuk devletidir" gibi laflar da, dolaşıyor ortada!..

Bu güç ve cesaret nereden?

Eylül 2020'de Enis Berberoğlu davasında AYM hak ihlali ve "yeniden yargılama" kararı verdiğinde, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi "yeniden yargılamayı" yerinde bulmuyor ve kararı uygulamıyor.

Avukatlar bir üst mahkeme olan, 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz ediyor, itirazı o mahkeme de reddediyor.

Hukukla bağlantılı cümle alem ve en başta Anayasa'nın kendisi "kararların bağlayıcılığından" söz ederken ve davaya bakan yargıçlar elbette ve elbette bu Anayasa maddesini şakır şakır bilirken:

"Yargıçlar nasıl oluyor da, AYM kararına uymuyor?.. Bu güç, bu cesaret nereden geliyor?.."

Ve de uymadıkları halde, nasıl oluyor da:

- HSK kılını bile kıpırdatmıyor,

- Ve o yargıçlar görevlerine devam edebiliyor?..

HSK Başkanı Gül'e sormak gerek

Yargıç ve savcıların özlük hakları, görevleri, atanmaları, kararları, onlara ilişkin ne varsa, hepsi "Hakim ve Savcılar Kurulu" (HSK) tarafından inceleniyor, izleniyor, biliniyor.

HSK'nın Başkanı Adalet Bakanı.

Herhangi bir savcı ya da yargıç iktidarın beğenmediği bir kararı aldığında, anında o görevden alınıyor.

Nitekim, Berberoğlu davasında da, benzer görevden almalar yaşanıyor.

Adalet Bakanı Gül bir yandan yerel mahkemelere "AYM kararı bağlayıcıdır ve uygulanmalıdır" derken ve bunu tekrar tekrar söylerken, o karara uymayan yargıçlar hakkında:

"HSK Başkanı olarak hangi işlemi yapıyor?.."

Ya da, şöyle sorulabilir:

"AYM kararına uymayan yargıçlarla ilgili olarak, HSK bugüne kadar herhangi bir yaptırımda bulundu mu?.."

Uzatılan mikrofonların karşısında, "karar uygulanmalı" demekle olmuyor!..

Uygulamıyorsa, sen HSK Başkanı olarak, hangi yaptırımı işleme koyuyorsun?.. Onu söyle!..

Meclis'e dönmesi gerek

Enis Berberoğlu halen milletvekili ve fakat o görevini yerine getiremiyor, AYM de buna "hak ihlali" diyor.

Bu durumda ne yapılması gerek?..

"AYM kararı yerel mahkemeye ulaştığı anda, önceden verdiği mahkûmiyet kararını kaldırıp, Berberoğlu'nu yeniden yargılaması gerek.

Mahkûmiyet kararı ortadan kalktığı için Berberoğlu milletvekilliği dokunulmazlığını yeniden kazanmış oluyor. Dava da, dönem sonuna kalıyor."

Yerel mahkeme bununla ilgili kararını Meclis'e göndermesi gerekiyor.

Dolayısıyla, Berberoğlu milletvekili, Meclis'e dönmesi gerekiyor.

Tam macera

Enis Berberoğlu arada hapse giriyor, sonra çıkıyor, sonra yeniden giriyor, derken açık cezaevine gönderiliyor.

Korona salgını nedeniyle açık cezaevinde izin veriliyor.

Şu mahkeme bu mahkeme, itirazlar, Yargıtay, iki kez AYM, görevden alınan yargıçlar, ne ararsan var!..

Baştan sona ibretlik!..

Baştan sona, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Rejimi" gölgesinde, günümüz hukukunda olup bitenleri gösteren tipik davalardan biri.

Benzer pek çok dava gibi...

Bugünleri anlatmak için kitabı yazılır!..

Günü geldiğinde de, hukuk fakültelerinde okutulur!..