02 Şubat 2021

"Fiyatlar neden arttı" diye hâlâ sormazlar mı?..

Gıda fiyatlarındaki anormal artışı, aslında bütün ürünlerdeki zincirleme fiyat artışını hiç başka yerde aramaya gerek yok, ne tarlada, toptancıda, ne perakendecide. Erken Uyarı Sistemi, yaptığın zamların ta kendisi

Perde "doğalgaz ve elektrik zammı" ile açılıyor, 1 Ocak 2021 günü, daha yataktan kalkmadan, bizi zamlar uyandırıyor. Doğalgaza yüzde bir, elektriğe yüzde altı zam yapılıyor.

Bu temel iki zammı:

- Emlak Vergisi zammı,

- Motorlu Taşıtlar Vergisi zammı,

- Pasaport çıkarma, ehliyet alma zammı,

- Mahkemeye başvurma harcı zammı,

- Çevre Temizlik Vergisinde para cezaları zammı,

- Alkollü içkilerden alınan ÖTV zammı

- Otoyollar ve köprüler zammı izliyor.

- Avrasya Tüneli de, sonradan o zam furyasına dahil ediliyor.

Üç gün önce "şekere yüzde on" zam yapılıyor.

İki gün önce Özel İletişim Vergisi yüzde 7.5'tan yüzde 10'a yükseltiliyor.

2021 Ocak ayı "zam yağmuru" ile geçiyor.

Şubat ayını yüzde bir oranında doğalgaz zammı il karşılıyoruz.

Yüzde 37

Temel ürünlere, temel girdilere bu ölçüde zam yağarken, "gıda ürünlerinin" bu zamların dışında kalması mümkün değil.

Et, süt, yumurta, peynir, yoğurt, tereyağ gibi süt ürünleri, sebzeler, meyveler, narenciye... Hepsi birden "yüzde 7 ile yüzde 24 arasında daha pahalıya" satılıyor.

TÜİK istediği kadar, kimsenin inanmadığı yüzde 14'lük makyajlı enflasyon rakamı açıklasın!..

Dünyanın dört bir yanındaki araştırma kurumları, hem de "resmi nitelik taşıyanlar" Türkiye'deki enflasyonun "yüzde 37" dolayında olduğunu açıklıyor.

Başkalarına da gerek yok, çarşıya pazara gidince, pahalılık zaten kabak gibi sırıtıyor.

Açlık ve yoksulluk sınırı

Türk-İş her ay olduğu gibi, Ocak ayı için de, açlık ve yoksulluk sınırı hesaplıyor. Buna göre:

"Dört kişilik bir aileninin açlık sınırı 2.652 lira, yani yeterli beslenebilmesi için yaptığı gıda harcamalarının toplamı."

Aralık ayının son günlerinde asgari ücret 2.826 liraya yükseltiliyor. Yani:

"Asgari ücret, açlık sınırını ancak karşılıyor, ücretteki artışa rağmen!.."

Bu daha açlık sınırı!..

Türk - İş'in aynı araştırmasına göre, giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık gibi kaçınılmaz ihtiyaçlar eklendiğinde ki, buna "yoksulluk sınırı" deniyor, dört kişilik aile için o sınır 8.638 lirayı buluyor.

Al sana erken uyarı

Asgari ücrete bakın!..

Zamlara bakın!..

Açlık ve yoksulluk sınırına bakın!..

Hâlâ, gıda fiyatları neden yüksek, nasıl yüksek diye, kendilerine göre, teoriler geliştiriyor, adına "Erken Uyarı Sistemi" dedikleri garip garip, kendileri oyalayan "buluşlarla" herkesi kandırdıklarını sanıyorlar!..

Her şey o kadar meydanda ki!..

"Bak zamlara, ulaş Erken Uyarı Sistemi'ne!..

Bak zam dalgalarına, ulaş o veri tabanı dediğin fiyatlardaki artışın sebebine!.."

Gıda fiyatlarındaki anormal artışı, aslında bütün ürünlerdeki zincirleme fiyat artışını hiç başka yerde aramaya gerek yok, ne tarlada, toptancıda, ne perakendecide.

Erken Uyarı Sistemi, yaptığın zamların ta kendisi.

Köprüler, yollar ve Katar firması

Erken Uyarı Sistemi faslında, hepimizin aleyhine çalışan, AKP'nin inatla düzeltmediği, o ünlü beş firmaya tanıdığı öncelikler ayrı bir fasıl tutuyor.

Yeni yılın ilk gününde yollar ve köprülere zam yapılıyor. Zammın dışında, o yollar ve köprüler için AKP, yapımcı firmalara dünyada eşine pek rastlanmayan "belli sayıda aracın geçiş garantisini" veriyor.

Artık herkesin bildiği, "geçsen de, geçmesen de, mutlaka ödenmesi gereken miktarlar, geçiş garantisi dolmayınca, senden benden alınan paralarla üç, beş firmaya yapılan ödemeler."

Geçiş garantileri öyle yüksek ki, yollarda, köprülerde, hava alanlarında o geçiş sayılarına bir türlü ulaşmak mümkün değil, ulaşılmadığı için para bizden çıkıyor.

Soru şu:

"Salgın hastalık var, sokağa çıkma yasakları var, dolayısıyla, geçişler azalıyor. Geçiş garantisi zaten yüksek...

O zaman geçiş sayısını indirmek için o firmalarla neden masaya oturulmuyor?.."

İkinci soru şu, onu da CHP Mersin milletvekili Ali Mahir Başarır Meclis kürsüsünden soruyor:

"O firmalardan indirim istemiyorsunuz ama, Katar yayın ihalesi için beIN Sports'a geliyor, sabit kur, 'biraz indirim yapın' diyor, hemen indiriyorsunuz. Siz Katar'ı bu halktan daha mı çok seviyorsunuz?.."

"İhaleleri araştırmayın"

Bu ölçüde pahalılığın, onu tespit için kurulan Erken Uyarı Sistemi'nin odaklanması gereken bir başka kaynak "ihaleler, kamu ihaleleri."

Hani, AKP'nin on sekiz yıllık iktidarında 180 kez değişen Kamu İhalesi Kanunu çerçevesinde yapılan ihaleler!..

Yok pazarlık usulü, yok pazarlıksız usulü, yok hatta zaman zaman doğrudan davet yoluyla istediği firmaya ihale usulü... Ne ararsan var!.. Ayrıca, öyle örnekler var ki, Sayıştay raporları bunlarla dolu, belirlenen miktarlarla , firmalara fiilen ödenen paralar arasındaki anormal farklar...

Kimsenin sorgulayamadığı, sorsa yanıt alamadığı ödemeler...

İhalelerdeki usulsüzleri araştırmak amacıyla geçen hafta CHP bir önerge veriyor. Veriyor ve ne oluyor?..

Elbette "AKP ve MHP oylarıyla red!.."

Türkçesi, "ihaleleri araştırmayın!.."

Oysa, pahalılığın Erken Uyarı'larından birisi de, o ihaleler.

Sonra da, çıkıp "pahalıya satarsanız, canınıza okuruz" nutukları ardından, zabıtanın, şu ya da bu ekiplerin üç, beş garibana ceza yağdırması...

Sevdiğim eski bir ifade var, "külliyen", yani bir "bütün" olarak...

"Adalet ve hukuk külliyen ortadan kalkınca..."

İşte, bugün yaşadığımız ülke olur!..

Yazarın Diğer Yazıları

"Milletin Meclisi" akla şimdi geldi!..

Yeni bir Anayasa için sıkışınca, gelsin Millet Meclisi

Steinmeier’in sıra dışı ziyareti: Döner ve ötesi

Gezi “resmi gezi” ancak, Tayyip Erdoğan’la görüşmesi gezinin son gününde

"Boykota" göz yaşartıcı destek!..

Şimdi aniden balıklama destek!.. Çünkü, ekonomik felakette suçu lokantaların üstüne atıyor. İris Hanım!.. Neden yaptınız bu çağrıyı?..