22 Mart 2019

Doğu Akdeniz’de “bir malin”

Amerika, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın imzası bulunan bildiride yer alan 'malin' ne anlama geliyor?

“Dünyada en büyük doğalgaz ve petrol rezervlerine sahip olan alanlardan birisi de Doğu Akdeniz bölgesidir. Yüz kilometrekarelik alanda yaklaşık on trilyon metreküp doğalgaz bulunduğu tahmin edilmektedir.”

31 Ağustos 2015 yılında İtalyan enerji devi ENİ’nin bu açıklamasının ardından Doğu Akdeniz’e önce Amerikan firmaları çöküyor, sonra da Akdenize’e kıyısı bulunan ülkeler.

2017 Aralık ayında ENİ “Doğu Akdeniz’de gaz ürettik” derken, onun hemen ardından 2018 Mart ayında bir Amerikan petrol şirketi “Güney Kıbrıs açıklarında doğalgaz ürettiğini” ilan ediyor.

Ardından Amerika’nın başını çektiği “ülkeler arası ittifaklar” kurulmaya başlıyor. Mısır, İsrail, Güney Kıbrıs, Yunanistan, hatta İtalya, Ürdün ve Filistin’in katılımıyla.

Türkiye o ittifakların hiç birinde yok, sürekli dışlanıyor.

Alanlar ilan ediliyor

Şurası kesin ki, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz var, hem de ciddi miktarlarda var. Çünkü, orada her sondaj yapan mutlaka bir rezerve ulaşıyor.

Bunun sonucunda:

İsrail: Tamar ve Leviathan adını verdiği iki alanda sondaj yapıyor.

Mısır: Zohr adındaki alanda sondaj yapıyor.

Güney Kıbrıs: Afrodit bölgesinde sondaj yapıyor.

Ve her üçünde de, doğalgaz bulunuyor.

İttifaklar

Doğu Akdeniz’deki doğalgaz ve petrolü çıkarmak amacıyla bölge ülkelerinin kendi aralarında kurduğu ilk büyük toplantı, çok değil, iki ay önce Mısır’ın girişimiyle 14 Ocak 2019’da Kahire’de gerçekleşiyor.

Yunanistan, İsrail, Güney Kıbrıs (Kıbrıs Rum Cumhuriyeti), İtalya, Ürdün, Filistin’in katılımıyla “Doğu Akdeniz Gaz Forumu” kuruluyor. Daha sonra İsrail aynı blokta yer alıyor.

Sondaj çalışmaları, fiilen ürün elde etmek daha önce başlamış olsa bile, siyasal işbirliği, “ülkeler arası ittifaklar oluşturmak” bu yılın ocak ayında resmiyet kazanıyor.

Hatta, bu askeri gösteriye bile dönüşüyor.

Mısır, Yunanistan, Güney Kıbrıs Cumhuriyeti Doğu Akdeniz’de ortak askeri tatbikat düzenliyor.

Gövde gösterisi kime karşı?..

20 Mart 2019 tarihli bildiri

Farklı ittifaklarla Doğu Akdeniz paylaşılırken, o ittifaklardan birisi de, iki gün önce ortaya çıkıyor.

Amerikan Dışişleri Bakanı Pompeo, İsrail Başbakanı Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Çipras ve Güney Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Anastasiades iki gün önce Kudüs’te bir araya geliyor.

20 Mart 2019 tarihli ortak açıklama son zamanların en çarpıcı ifadesine yer veriyor. Açıklamada “Doğu Akdeniz’de barış, güvenlik ve istikrarın sağlanması için bir araya gelindiği” gibi, beylik başlangıç cümlesinden sonra:

“Amerikan Dışişleri Bakanı Pompeo İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın oluşturduğu üçlü mekanizmaya Amerika’nın destek verdiğini belirterek, bölgede bu işbirliğinin arttırılmasının öneminin altını çizmiştir. Liderler bölgesel işbirliğinin arttırılmasında anlaşmaya varmıştır.

Liderler enerji bağımsızlığı ve güvenirliğine destek vererek...”

Cümlenin devamındaki şu ifadeye bakın siz şimdi:

“Doğu Akdeniz’de ve Orta Doğu’da kötü huylu dış etkilere karşı mücadelede kararlı olarak...”

Son cümlede de, “daha yeni bulunan doğalgazın üretilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirmişlerdir.”

“Malin”

Bildiride “kötü huylu” olarak kullandıkları İngilizce kelime “malign”,  bildiğimiz “malin”, yani kötü huylu kanser hücresi.

Kim ya da kimler onlar?..

Adını vermiyorlar.

“Kötü huylu dış etki” dediği, Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerden biri ya da birileri.

Bir diplomatik metin, diplomatik bir açıklama ancak bu kadar saldırgan olabilir. Adını vermeden, kimi kastediyorlar?.. “Kötü huylu”, “malin ile mücadele...”

Ve Amerika buna destek veriyor.

Türkiye ne yaptı?

Doğu Akdeniz’de dışlanırken ve yalnız kalırken, Türkiye ne yapıyor?..

20 Şubat 2019’da, bir ay önce Tayyip Erdoğan Ankara’daki bir seçim mitinginde, “Rumlar istemiyor diye, Doğu Akdeniz’de petrol aramaktan vazgeçecek değiliz” diyor.

O konuşmadan üç ay önce 6 Kasım 2018’de Türkiye Antalya açıklarında “Alanya 1” adı verilen sondaj kuyusunda, deniz kuvvetlerine ait savaş gemileri eşliğinde doğalgaz arama faaliyetini başlatıyor.

Herkes ittifak kurarken, Türkiye yalnız kalıyor!..

Türk dış politikasının çok somut, elle tutulur, gözle görülür bir başka hazin sonucu olarak!..

Ağır bir metin

Ne demek “malin”, kötü huylu hücre, ne demek?..

Amerika, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın imzası bulunan 20 Mart tarihli bildiri, adı verilmeyen ülke ya da ülkeler için şu demek:

“-Sen bölgede bir aktör olabilirsin ama, patron değilsin,

-Sen iyi niyetli davranmıyorsun,

-Ters bir durumda, sana karşı mücadelede kararlıyız,

-Ayrıca, ekonomik ve siyasi olarak Amerika bizimle beraber”.

Bu ağır bir metin. Diplomaside kolay yenir, yutulur bir metin değil.

Adı verilmeyen ülke ya ülkeler için tehdit içeren bir tavır.

Onun dışında...

Herkes ittifak kurarken, biz yalnız kaldığımıza göre...

“Doğu Akdeniz” diye, yeni bir çocuğumuz daha var artık.

Yazarın Diğer Yazıları

Cumhuriyetçisi olmayan Cumhuriyet

AKP'nin imam hatiplerle, vakıf ve derneklerle, kendine bağlı sermaye ile oluşturduğu taban karşısında duranların ortak söylemi var. Hangi siyasi kanatta olurlarsa olsunlar... Ortak söylem Cumhuriyet!..

Piyasa Erdoğan'a, Erdoğan Murat Kurum'a güvenmiyor

Erdoğan ve bakanların İstanbul'da her oy avcılığı Kurum'u biraz daha değersiz kılıyor

Promosyon aldatmacası, İstanbul kâbusu

Başta Erdoğan, hükümetin tekmil bakanları İstanbul’da, hepsi birden Ekrem İmamoğlu’na karşı oy devşirme yarışında. 1946’dan bu yana hiçbir genel ve belediye seçiminde görülmeyen manzaralar!..