Elinde bir mikrofon, başı sarıklı, cübbeli iki, üç kişi şans oyunları kuponlarını satan bir bayinin önüne geliyor, orada toplanan insanlara, şansını denemek isteyenlere, akılları sıra propaganda yapıyor:

“Oynamayın, günahtır, günaha girersiniz.”

İnsanlar artık öylesine sinir bozukluğu içine girmiş bulunuyor ki, bu müdahalelere artık öylesine tepkili, öylesine gergin ki, en küçük bir kıvılcım, onları patlatmaya yetiyor. Orada toplanan insanlar arasında bir kadın propaganda yapmaya çalışanlara avazı çıktığı kadar bağırıyor:

“Sen kimsin de, karışıyorsun?.. Sana ne?.. Şans oyunlarını satan insanın ekmeğiyle oynamak sana mı kaldı?.. Sen kimsin?.. Bize ne karışıyorsun?.. Yeter artık be!..”

Sosyal medyada büyük ilgi çeken kadının o çıkışı, toplumun nasıl gerildiğinin, her gün TV’lerde hakaret ve aşağılanma ile karşılaşan insanların yaşadıkları sosyal bunalımın göstergesi.

Yoksa, o propagandaya öylesine aşırı tepki normal değil.

Normal değil, ama olağanüstü haklı.

Bu işin sosyal boyutu.

Diyanet ve bazı müftüler

O sarıklı ve cübbeli kişiler durup dururken, kendilerine neden öyle bir görev biçiyor?.. “Günahtır” filan diyerek...

Hafta başında Diyanet İşleri Başkanlığı tam anlamıyla, durup dururken bir açıklama yapıyor:

“Şans faktörüne dayalı olan şans topu, piyango, loto, iddaa, müşterek bahis, ganyan gibi tertip ve oyunlar kumardır ve haramdır.

Şans oyunları kazançlarından bazı hayır kurumlarının yararlanması, oyunları meşru hale getirmez, haramlık hükmünü değiştirmez”.

Neye göre, “haram”, neye göre “gayrimeşru” açıklamada bu yok. Diyanetten olduğuna göre, bu “dinsel” bir tespit olsa gerek.

Diyanetin bu açıklamasının ardından, Balıkesir Müftüsü de kendine görev biçiyor:

“İslam domuzu değil, domuzluğu da yasaklar. Milli Piyango gayrimeşrudur”.

Müftü Hazretlerine göre, demek ki, Milli Piyango çekilişine katılmak “domuzluk”!.. Ve piyango “gayrimeşru”, yani günah!..

Bu durumda Türkiye’de 80 milyon insanın yaklaşık 50 milyonu “domuz” ve her gün günah işliyor!..

Çünkü, resmi verilere göre, şans oyunları oynayanların, Milli Piyango bileti alanların sayısı 50 milyon dolayında.

Bu saçmalıklar, bu safsata, ne alaka?..

Oyunsuz gün yok

Türkiye’de şans oyunlarından bol ne var?.. Şöyle bir liste her gün insanların hayatlarının bir parçası, örneğin şans oyunları:

-Pazartesi: On Numara,

-Çarşamba: Şans Topu ve Sayısal Loto,

-Perşembe: Süper Loto,

-Cumartesi: Sayısal Loto.

Bunun dışında at yarışları her gün ve günde iki ayrı ilde:

-Pazartesi: Şanlıurfa - Bursa,

-Salı: Kocaeli - Adana,

-Çarşamba: Şanlıurfa - Bursa,

-Perşembe: İzmir - Diyarbakır,

-Cuma: İzmir - Kocaeli,

-Cumartesi: Adana - Ankara,

-Pazar: İzmir - Adana.

Ayrıca, İstanbul ve Elazığ’da at yarışları var.

Bunun dışında, Milli Piyango düzenli olarak her ayın 9, 19 ve 29’unda çekiliyor. Ayrıca yılbaşı, 23 Nisan, 30 Ağustos, Cumhuriyet Bayramı gibi günlerde özel çekiliş yapılıyor.

Ayrıca iddaa, yurt içi ve yurt dışında maç günlerinde.

Gazetelerde ve TV’lerde hepsinin boy boy ilan ve reklamları gırla gidiyor.

Bu reklamlar “devletin TV’si” dahil, tüm kanallarda oynuyor.

AKP ve Diyanet

Milli Piyango ve at yarışları eskiden beri var. Şans oyunları ve iddaa son yıllarda oynanıyor ve giderek daha yaygın bir hale geliyor.

Ne zaman daha yaygın hale geliyor?.. Örneğin, at yarışları ne zaman “her güne” biniyor?..

AKP iktidarı ile birlikte.

Gerek oyunların kendisi, gerekse oynanan gün sayısının artması AKP iktidarının kararı.

AKP nasıl bir iktidar?..

Dini görüşe ağırlık tanıyan, İslami kurallara en çok önem veren ve bunu hemen her alanda yaygınlaştırmak isteyen bir parti.

Diyanet İşleri Başkanlığı kime bağlı?..

AKP iktidarına.

O kurumun başına atamaları kim yapıyor?..

AKP iktidarı.

Peki, nasıl oluyor da, Diyanet AKP’nin yaygın hale getirdiği şans oyunlarını “haram, günah, domuzluk”  olarak tanımlıyor?..

Bu durumda, Diyanet’e göre,  AKP iktidarı insanların her gün “günah” işlemesine, “haram” yemesine, “domuzluğuna” yol açmış oluyor!..

“Din” adına safsataların, saçmalıkların haddi hesabı yok.

Her şeye maydanoz AKP, bunlara nasıl izin veriyor?..

Diyaneti ve müftüleri uyarmak aklına hiç gelmiyor mu?..

Baksanıza, iş artık sokaklarda kavgalara dökülüyor.

Bu da günümüz Türkiye’sinden başka bir kesit.