21 Ağustos 2022

Bitmeyen müjde: “Konut”

Hem Erdoğan hem Murat Kurum ‘müjde üstüne müjde vermekten’ yorulmuyor. Ne var ki... Halk artık hiç bir işe yaramayan bu ‘müjde ve hamlelerden’ yorulmuş durumda

İçimi öyle bir heyecan seli kaplıyor ki, yandaş medyada haberi okuyunca, on binlerce dar gelirli ve genç yurttaşımız adına sevinçten titriyorum:

“Tayyip Erdoğan’ın emekli, engelli, dar gelirli, genç ve yeni evli vatandaşların faydalanabileceği Sosyal Konut Projesi’nin detaylarını yakında açıklayacağını duyurması piyasada haraketlilik yaşattı.

Proje daha başlamadan konut ve kira fiyatlarındaki artışı durdurdu”.

Habere bakın siz, Erdoğan bu açıklamayı beş gün önce yapıyor, ertesi gün otomatiğe basılmış gibi, kiralardaki artış duruyor!..

Duran filan bir şey yok.

Açın TV’leri feryat eden yurttaşları dinleyebilirsiniz ya da emlakçıların açıklamalarına bakın, konut fiyatları ve kiralarda en ufak bir azalma ya da durma yok!..

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenler Dörtyol Meydanı'nda düzenlenen '60 bin Konutluk Büyük İstanbul Dönüşümü Esenler İlk Etap Teslim Töreni'ne katıldı

Bir evde üç kiracı

Birebir biliyorum, birebir gördüm.

“Bir evi bir kişi kiralıyor, o kişi evin diğer iki odasını tanımadığı iki ayrı kişiye kiralıyor, oda başına iki bin lira, İstanbul Maltepe’de.

Bir evde üç yabancı aynı banyoyu, aynı mutfağı ve aynı salonu paylaşıyor!..”

Yüksek kiraları bundan daha iyi anlatacak örnek yok ve bu örnekler özellikle büyük kentlerde çok.

Bu yılın başından itibaren konut fiyatları ve kiralarındaki anormal artış, on binlerce yurttaşı bugüne kadar görülmemiş sıkıntıya düşürüyor.

Enflasyon yüzde 100’e yaklaşırken, konut ve kiralardaki artış, üstüne üstlük bir de, “çok ciddi barınma sorununu” beraberinde getiriyor.

Her fırsatta "müjde"

Ocak ayında başlayan, Mayıs ayından itibaren hızla artan “Erdoğan’ın konut müjdeleri” en son beş gün önce.

17 Eylül’de “yeni bir konut müjdesini” açıklayacağını duyuruyor. Aynı duyurusunda:

“Üç milyon konutu dönüştürdük, 12 milyon kişiye huzura kavuşturduk.

TOKİ bir milyon 170 bin konut yaptı, 5 milyon kişi huzura kavuştu.

Konutta yeni hamlelerimiz var, onları yakında açıklayacağız”.

12 artı 5 eder 17 milyon kişi. Toplam nüfusun beşte biri. Bu durumda konut ve kiralarda böylesine artışların olmaması gerekir.

Ya bu ‘huzura kavuşan yurttaş sayısı’ yanlış ya da 17 milyon kişinin ‘huzura kavuşması’ piyasayı hiç bir biçimde etkilemiyor, arz talep dengesini değiştirmiyor, fiyatlar ve kiralar artmaya devam ediyor.

Bu da, biraz garip!..

Hamle üstüne hamle 

Erdoğan’ın “Cumhuriyet Tarihinin en büyük konut hamlesi” dediği TOKİ projelerine ilişkin açıklaması 2 Ağustos’ta. 81 ilde, asgari ücretlilerin ulaşacağı, yirmi yıl ödeme vadeli konutlar.

Daha o “hamlenin” dumanı tüterken, beş gün önceki “müjde” ile tanışıyoruz.

Arada Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yine tarihi açıklamasını unutmak yanlış olur:

“Konut ve kira fiyatlarını düşürmek için her adımı atıyoruz. İstanbul’da yaklaşık 1.5 milyon, ülke genelinde 4 milyon metrekare arz fazlası nedeniyle kiralanamayan ya da satılamayan ofisler, konuta dönüştürülecek. Bu 50 bin yeni konut demek”.

Konut ve kira fiyatları nedeniyle AKP iktidarının, bir de bundan dolayı tehlike altında olduğunu görüyor.

Ofisler lüks 

Konut ve kira ile ilgili atılan her adımı o nedenle ‘büyük hamle, büyük müjde’ diye sunuyor.
Ofislerin konuta dönüştürülmesi düşüncesi ise, akla şu soruyu getiriyor:

“Ofisler genellikle lüks, lüks olmasa bile, yeri, ofisin yapısı, konuta dönüştüğünde, en azından dar gelirliler için bırakın ev sahibi olmayı, kiralanması bile hayal”.

Emlakçıların değerlendirmesine göre:

“Boşluk oranları ağırlıkla A sınıfı ofislerde. Yani, üst sınıf ofisler, ofis sahipleri bu alanları yıllardır satamıyor ve kiralayamıyor”.

Üst sınıfın konut ya da kira derdi zaten yok. Dert orta ve dar gelirlilerde.

Bu ofisleri onlar nasıl kiralayacak?..

Olsun, hem Erdoğan hem Murat Kurum ‘müjde üstüne müjde vermekten’ yorulmuyor.
Ne var ki...

Halk artık hiç bir işe yaramayan bu ‘müjde ve hamlelerden’ yorulmuş durumda.

Hele de bundan sonra, iyice yükselen maliyetlerle birlikte ev sahibi olmak hayale dönüşürken, insanlar kiralarını nasıl ödeyeceklerini düşünüyor.

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi’ni, 1969’da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet’te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989’da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet’te önce Yayın Koordinatörü, 1999’da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003’te Hürriyet Gazetesi’nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24’te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’in çeşitli ödülleri yanında, 2014’te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV’nin ‘Kırılmayan Kalemler’ ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca’dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Yazarın Diğer Yazıları

İbretialem için: Yunusemre Belediyesi'ne seyahat

Görgüsüzlük, doyumsuzluk, aç gözlülük, görmemişlik

"Milletin Meclisi" akla şimdi geldi!..

Yeni bir Anayasa için sıkışınca, gelsin Millet Meclisi

Steinmeier’in sıra dışı ziyareti: Döner ve ötesi

Gezi “resmi gezi” ancak, Tayyip Erdoğan’la görüşmesi gezinin son gününde