"P dalgası" olursa, dalganın hızı saniyede 5.0 ile 7.4 kilometre arasında.

"S dalgası" olursa, dalganın hızı saniyede 3.0 ile 4.0 kilometre arasında.

O dalganın hızına göre:

"Depremin sismik dalgaları otomatik olarak, ilgili kurumlara iletilmiş oluyor. Böylece yüksek gerilim hatlarının kesilmesi, fabrika, nükleer santral, rafineri faaliyetlerinin devreden çıkarılması, toplu taşıma araçlarının durdurulması gibi önlemler hızla alınıyor.

Depremin oluşumu kaynağında tespit ediliyor."

P ve S dalgalarının, depremin hemen öncesinde merkezlere iletilmesi o kadar hayati ki:

"O kısa süredeki tespit, depremin yaratacağı hasarı en aza indirgiyor, insanların hayatı belli ölçüde korunmuş oluyor."

Bunun adı:

"Erken uyarı sistemi."

 Depremden korunmak üzere...

Sanıyorum, bilim dünyasına 1990'larda girmiş olan bir bulgu.

O sistem gıda ürünlerine

Şimdi gıda fiyatları alabildiğine artmış vaziyette ya...

"Gıda ürünlerindeki fiyat artışları yüzde 40'lara dayanmış vaziyette ya..."

Bu ortalama artış oranı. Bazı ürünlerde fiyat artışı çok daha yüksek.

Gıda fiyatlarındaki artışı frenlemek amacıyla geçen hafta içinde "Gıda Komitesi" toplanıyor. Maliye Bakanı, Tarım Bakanı, Ticaret Bakanı, Merkez Bankası Başkanı ve Cumhurbaşkanlığından bir daire başkanının katıldığı bir toplantı.

Orada verilen karar göre:

"-Gıda piyasasında, zamanlı karar almaya yarara sağlayacak, erken uyarı sistemi oluşturuluyor.

-Üretimde ve fiyatlarda gelişmeyi öngörebilmek için veri tabanlı çalışmaların devamı isteniyor."

O uyarı sayesinde, hangi ürünün fiyatı ne kadar artmış ise, tıpkı "P ve S dalgaları" gibi "erken uyarı sistemine" girecek, yüksek fiyatlar daha aziz halkımıza ulaşmadan...

"Zabıta, polis, jandarma, artık ne ise, fiyatları anormal arttıranların başına binecek!.."

"Erken uyarı" sayesinde, hepimiz domatesi, patatesi, elmayı, armutu, ıspanağı, yumurtayı, kerevizi, patlıcanı, cevizi, aklınıza hangi sebze ve meyve gelirse, ucuza alabilme fırsatına kavuşmuş olacağız!..

2016'dan beri var

Dile kolay, "Erken Uyarı Sistemi..."

"Kendini ele veren bir tespit!.."

Erken Uyarı bir deprem kavramı, depremden daha az hasarla kurtulmanın yöntemi.

Şimdi bu sistem gıda ürünlerinde uygulanacağına göre, demek ki:

"- Gıda fiyatlarında deprem yaşanıyor.

- Bu sistemi kurarak, iktidar sahipleri, gıda ürünlerindeki fiyat depremini kabul etmiş oluyor.

- Bunlar ikide bir çıkıp, "Biz tarih yazıyoruz, herkes bizi kıskanıyor" diyorlar ya... Erken Uyarı ile gıda fiyatları artışında da, "tarih" yazdıklarını itiraf ediyorlar.

- Aynı zamanda, genel anlamda ekonomi politikalarının da, iflasını ilan ediyorlar."

Bu muhteşem buluşun, olayın bir diğer boyutu, ekonomik önlem nerede, sorusu askıda kalıyor.

Kim gıda ürünlerinde fiyat yükseltiyorsa, "erken uyarı" ile onların tepesine binilecek!..

Otoriter rejimin ekonomiye yansıması!.. Otoriter sistemin ekonomide uygulanması!.. Ne de olsa, otoriter sitem bir bütün!.. Ekonomi onun dışında kalamaz!..

Konunun bir başka boyutu daha var.

"Erken Uyarı Sistemi..."

"2016 yılında kuruluyor bu sistem!..

Yani, gıda ürünlerindeki deprem, o tarihte tespit ediliyor.

Yıl 2021... Siz yaklaşık beş yıldır ne yapıyorsunuz?..

Beş yıldır!..

Demek ki, ekonomi politikalarınız, tarım politikanız beş yıldır çuvallamış durumda!.."

Kız evi naz evi

Gıda fiyatlarındaki artış öyle hâle gelmiş ki...

Halk arasındaki espriye bakın:

"Kız istemeye gidenler, lokum, çiçek yerine, artık AYÇİÇEĞİ YAĞI götürüyorlar!.."

Kız evinin gönlünü almak üzere!..

Fiyatı en çok artan ürünlerin başında ayçiçeği yağı geliyor da...

Derler ya, "kız evi naz evi" diye...

Fazla nazlanmasınlar diye, ayçiçeği yağı!..

PTT: Her derde deva

"Erken Uyarı Sistemi"nin devamı olmak üzere, AKP iktidarı akıllara durgunluk veren bir başka yöntem icad ediyor...

"Ayçiçek yağını PTT üzerinden satmak!.."

Bu muhteşem fikir kimin aklına geldiyse... 

Salgın çıktığında da, bunlar maskeyi PTT üzerinden dağıtmayı düşünmüşlerdi!..

Ve dağıtamamışlardı!..

"PTT... Bizim bilmediğimiz ölçüde, anlaşılan her derde deva!.."

Aslında fikir geliştirilebilir:

Adı üstünde "Ziraat Bankası."..

Demek ki:

"Patatesi, domatesi, biberi, patlıcanı Ziraat Bankası üzerinden pazarlamak... Nasıl olsa, Türkiye'nin dört köşesinde şubesi var!.."

Devamında, "Halkbank" üzerinden pazarlamak...

Adı üstünde, "halka yakın!.."

Aziz Nesin'in, Adnan Veli'nin, Yusuf Ziya'nın, bilcümle güldürü ustalarının ruhu şad olsun!..

"P ve S dalgaları" gelecek dertler bitecek!..