21 Haziran 2020

AKP milletvekilleri ligden düştü!..

Vekiller cevap veremediği için zorlanıyor, zorlandığı için ligden düşüyor. AKP milletvekilleri on sekiz yıllık iktidarın sonunda en güç günlerini yaşıyor. Herhangi bir gün açın Meclis TV'yi izleyin, göreceksiniz

"Bu bankaların sporla ilgili hizmetleri de var!.."

Doğru, var!.. Onun için o bankaların yönetim kurullarına sadece "güreşçi" atamak yetmez!.. "Futbolcu, voleybolcu, basketbolcu, yüzücü" gibi sporcular da atamak gerekir ki, "bankacılık hizmetleri" daha iyi yürüsün!..

Hamza Yerlikaya'nın Vakıfbank Yönetim Kurulu üyeliğine atanmasını bu sözlerle savunmaya başlayan AKP milletvekili Tamer Dağlı Meclis kürsüsünden devam ediyor:

"Eleştiriler, dünya ve olimpiyat şampiyonu olmuş, asrın güreşçisi dediğimiz Hamza Yerlikaya üzerinde yoğunlaşıyor. Hamza Yerlikaya vatanını, bayrağını, ülkesini seven, İstiklal Marşımızı defalarca okutan, bu bayrağı defalarca dalgalandıran bir sporcumuzdur."

Zorlanınca komik durumlar

CHP ve İyi Parti milletvekilleri bu sözlere karşı, "biliyoruz, ne yapalım, ne ilgisi var" itirazında bulununca, Tamer Dağlı makaraları bırakıyor:

"Hamza Yerlikaya gibi sporcularımıza ne yapsak azdır. Eğer Hamza Yerlikaya'dan rahatsız oluyorsanız, vatan sevginizden şüphe etmeniz lazım."

AKP milletvekillerine üzülmemek elde değil!..

Mantığa, yönetim becerisine, uzmanlığa sığmayan kararları savunmak zorunda kaldıklarında işte böyle komik duruma düşüyorlar. Bin dereden su getirmeye çalışarak...

Sadece bu örnekte görülen neyi, nasıl savunacağını bilmez haldeki sözler değil, son aylarda Meclis'te zayıf, tutarsız, zorlama savunmalar genellikle AKP sözcülerine ait.

İrtifa kaybına uğramış durumdalar. Çünkü, AKP iktidarı irtifa kaybında.

AKP milletvekilleri kendi iktidarlarını savunmakta ciddi ciddi zorlanıyorlar.

Zorlandıkça da, böyle komik hallere düşüyorlar. Meclis tutanaklarına bakın, pek çok örneği var.

2,5 milyon ve 628 bin

Bir başka tutarsızlık çalışan kitlelere, işçilere çok acı gelen kararlar, verilen sözler ekonomi ile ilgili.

AKP iktidarı on sekiz yılda yirmi tane ekonomik paket açıklıyor, bunun beşi reform ve istikrar adı altındaki paketler, on beşi işçilerle, istihdamla ilgili.

Hele de, geçen yıl yerel seçimlerden önce açıklanan "istihdam paketi" tam bir skandala dönüşüyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yanında bazı işveren kuruluşlarının başkanlarıyla birlikte, her zamanki gibi, "nurlu ufuklara" uçuyor:

"Yıl sonuna kadar 2,5 milyon insana iş sağlayacak yeni önlemler aldık".

Az gidiyoruz, uz gidiyoruz, aradan dokuz ay geçiyor, 2020 yılına giriyoruz... Bir de bakıyoruz ki...

"2,5 milyon insana iş sağlamak yerine, 658 bin kişi daha işsiz kalmış!.."

Bir kere de, söylediği doğru çıksın, hedefini bulsun, nazar boncuğu olarak, bir kere!..

Meclis'teki AKP milletvekili şimdi ne yapsın, nasıl savunsun artan işsizliği, verilen sözlerle taban tabana zıt fiili durumu?..

İşsizlik fonu

Şimdi sıra 21. pakette, onun da adı yine şatafatlı, "istihdam kalkanı paketi".

Korona günlerinde kısa çalışma ödeneği, zorla ücretsiz izin gibi uygulamalarla işçilere değil, patronların çıkarlarına uygun kararlar birbirini izliyor.

"İşsizlik Fonu..." Adı üstünde, işsiz kalanlara verilecek paranın biriktiği fon. İşçilerin kendi paralarından oluşan bir fon.

O fondan kişi başına 858 lira veriliyor, çünkü para yok!..

Bir kaç gün önce CHP milletvekili, DİSK eski Başkanı Kani Beko Meclis'te aynı konuda:

"İşsizlik Fonu'nda Nisan 2020 sonu itibariyle 133 milyar lira olması gerekirken, hükümet tarafından gasp edilmiştir. 2019 yılında Fon'dan ödenen 29 milyar liranın sadece 10 milyar lirası işçilere ödenmiştir, kalan 19 milyar lira işverenlere ödenmiştir. Bunun yanı sıra, 2018 Ekim ayında Halkbank, Vakıfbank ve Eximbank'ın İşsizlik Fonu'na 10.8 milyar liralık tahvil sattığı ortaya çıkmıştır. Yüzde doksanı işverenlere, yüzde onu işçi kardeşlerimize verilmiştir."

Meclis'teki AKP milletvekili şimdi ne yapsın, İşsizlik Fonundaki paraları soran muhalefete ne yanıt versin?..

İşçi hakları ligi

CHP Sözcüsü, eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak geçen gün yaptığı açıklamada uzun uzun işçi hakları ve istihdam üzerinde dururken, dünya ile karşılaştırma yapıyor:

"Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu 2020 Küresel Haklar Endeksi yayınladı. Türkiye işçi hakları açısından dünyada en son sırada yer alan on ülke arasında. Bizimle beraber bu ligde kimler var?.. Bangladeş, Brezilya, Kolombiya, Mısır, Honduras, Hindistan, Zimbabve, Filipinler, Kazakistan. ‘Türkiye'yi on büyük ekonomiden biri yapacağız' diye yola çıktılar, on sekiz yılın sonunda işçi hakları açısından en kötü on ülke ligine düşürdüler".

Bundan sonra daha da geriye gideceğine ilişkin önemli bir gelişme, "kıdem tazminatlarına" atılan el!.. İşçilerin, çalışanların olağanüstü aleyhine, onların kazanılmış haklarına vurulmaya hazırlanan darbe!..

Meclis'teki AKP milletvekili şimdi ne yapsın, işçi haklarındaki gerilemeye, kıdem tazminatına el atılmasına nasıl ve hangi yanıtı versin?..

Veremediği için zorlanıyor, zorlandığı için ligden düşüyor. AKP milletvekilleri on sekiz yıllık iktidarın sonunda en güç günlerini yaşıyor.

Herhangi bir gün açın Meclis TV'yi izleyin, göreceksiniz!..

Yazarın Diğer Yazıları

"Milletin Meclisi" akla şimdi geldi!..

Yeni bir Anayasa için sıkışınca, gelsin Millet Meclisi

Steinmeier’in sıra dışı ziyareti: Döner ve ötesi

Gezi “resmi gezi” ancak, Tayyip Erdoğan’la görüşmesi gezinin son gününde

"Boykota" göz yaşartıcı destek!..

Şimdi aniden balıklama destek!.. Çünkü, ekonomik felakette suçu lokantaların üstüne atıyor. İris Hanım!.. Neden yaptınız bu çağrıyı?..