21 Mayıs 2019

Zurnanın zırt dediği yer: Hukuk mu siyaset mi?

Onlar da bu yapılanın kendilerine yakışmadığını biliyorlar... Kendilerine yakıştırmak için kılıf arıyorlar…

Yaşlıca bir kadın Binali Yıldırım’ın yayına sokuldu…

“Sizi seviyoruz ama bu olmadı” dedi…  Ve vicdanlara taş gibi oturan o cümle dudaklarından döküldü…

“Size yakışmadı”

Cumhurbaşkanı da AKP’nin belediye başkan adayı da, AKP yöneticileri de İstanbul seçiminin yenilenmesini istiyordu…

10 milyon seçmeni olan koca kentin, devasa bütçenin 13 bin oyla ellerinden gitmesini içlerine sindiremediler ama seçimin sudan sebeplerle iptalini de güle oynaya karşılamadılar...

Daha doğrusu karşılayamadılar…

Seçimin neden iptal edildi sorusuna doğru dürüst yanıt veremediler...

Yenildikleri için seçimin iptal edildiği algısını silemediler...

Yenildikleri için YSK’nın bu kararı aldığı düşüncesini değiştiremediler...

Oylar çalındı ,yolsuzluk yapıldı,  seçim tarihinin en büyük usulsüzlüğü’ diye haykırsalar da, tepinseler de olmadı...

Kahir ekseriyet tatmin olmadı...

O kadın toplumun nabzını iki kelimeyle özetledi...

“Size yakışmadı.”

 *

Kendilerine yakışmadığını iktidarın mensupları da biliyor...

Bu sebeple, 16 gündür kendilerine yakıştırmaya çalışıyorlar...

Bu sebeple, 16 gündür kendilerine yakışacak formül arıyorlar...

Bu sebeple,  YSK 16 gündür seçimi neden iptal ettiğini açıklayamıyor… (Bugün açıklayacak inşallah!)

‘Seçim iptal edildi çünkü oylar çalındı’ sözü güzel yankılandı ama adresini bulmadı... Vicdanları tatmin etmedi...

Cumhurbaşkanı her iftar konuşmasında bu konuya değindi... Sonunda rakam vermek zorunda kaldı: ‘16 bin oyumuz çalındı’   

Bu sayıyı nasıl buldu?

Cumhurbaşkanı şöyle izah etti; 29 bin fark vardı geçersiz oylar sayılınca 13 bine indi, 16 bin oyumuzu çalmışlar...

Mesele şu...

AKP logosunun olduğu kolana değil de tam böğrüne vurulan oylar geçersiz sayılmıştı, yeniden sayım yapılınca geçeri sayıldı...

Çalınmadan kasıt bu...

Ama  o hata düzeltildi veya sert ifadeyle çalınan oylar iade edildi ama  sonucu yine değiştirmedi... Sadece farkı 13 bine indi...

*

O kadın ‘size yakışmadı’ dedi ya...   O söz yürükleri öyle sarsmış ki… Vicdanları öyle yaralamış ki Binali Yıldırım da yeni bir iddia ortaya atarak ‘size yakışmadı’ sözünün ağırlığından kurtulmaya çalıştı...

Yıldırım’ın iddiası şu; AK Partiliye benzeyen seçmenlere ‘Büyükşehir’ e oy atmaması için pusula verilmemiş!...

Herhalde şöyle olmuş; sandık başkanı seçmenin tipine bakmış bu oyunu atsa atsa AKP’ye atar diye pusu vermemiş!..

Binali beye göre...

Demek ki; kılık kıyafetiyle diğer insanlardan farklı olan AKP seçmeni var...

Demek ki; AKP’li seçmen tipi var...

Merak ediyorum; Binali bey Beyoğlu’na çıksa, gelip geçenleri tiplerine bakarak AKP’li, AKP’li değil diye ayırabilir mi?

Bir bakışta AKP’li olup olmadıklarına karar verebilir mi?

TV programı yapılsa... Binali Bey insanların gözünün içine bakarak veya kılık kıyafetini süzerek AKP’li olanları seçebilir mi?

Böyle bir yeteneği var mı bilemiyorum...

Binali Bey’in iddiasına göre sandık başkanının böyle bir yeteneği varmış!..

Seçim bu sebeple iptal edilmiş!..

*

İstanbul’un son belediye Başkanı da (Topbaş’ın yerine atamayla gelen)

benzer bir iddiayı ortaya atmıştı…

Ama o insanların tipine değil soyadına bakarak ayırmıştı...

AKP’li, AKP’li değil…

Ona göre de sandık başkanı soyadına bakarak AKP’li olanlara oy pusulası vermemişti...

Bu çabaların, bu çırpınışların , bu komik iddiaların bir tek nedeni var…

Onlar da bu yapılanın kendilerine yakışmadığını biliyorlar...

Kendilerine yakıştırmak için kılıf arıyorlar…

*

Bakalım YSK ne yapacak?

Onlar da yakıştırma çabasına girecekler mi?  ‘Yakışmadı’ imajını silmek için benzer örneklerle gerekçeli kararlarını süsleyecekler mi?

Dallandırıp budaklandıracak mı?

Yeni sebepler yaratacak mı?

YSK hukuki mi gerekçe açıklayacak, siyasi mi? 

Bakalım YSK’nın gerekçesi YSK’ya yakışacak mı?

Zurnanın zırt diyeceği yere geldik…

 

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.