29 Mayıs 2020

Meral Akşener dik durabilirse!

Önümüzdeki seçimin kilit partisi İyi Parti, kilit siyasetçisi de Akşener’dir. Nasıl rejimle yönetileceğimiz Akşener’in kararına bağlı

Sokağa çıkma yasağı bitti, kendi çapımda halkın ne düşündüğünü öğrenme hamleleri yaptım. Sosyal mesafeyi koruyarak (galiba bunu belirtmemiz mecburiyet oldu) sordum, sorguladım.

Gördüğüm şudur; kepengi kapalı olan da, dükkanını açıp müşteri bekleyen de, kepengini açsan mı daha iyi, açmasam mı diye düşünüp duran esnaf da aynı dili şeyi söylüyor.

 Dedikleri şu: Dibe vuran Türkiye’nin zıplaması için itici bir güç lazım.

Bu ya;

Maliye Bakanı’nın değişmesi, dışarıdan birinin ekonominin patronu yapılması, yani Merkez Bankası başta olmak şartıyla BDDK, SPK gibi kurumların bağımsız olmasıyla olur.

Siyasetin ekonomi üzerinde elini ayağını çekmesiyle. Kamu bankalarının direktifle değil, piyasaların kurallarına göre hareket etmesiyle. Cumhurbaşkanı’nın Varlık Fonu yönetim başkanı görevini bırakmasıyla!

(Düşünebiliyor musunuz? Bir kişi hem devlet başkanı, yürütmenin yegane temsilcisi, partisinin genel başkanı, içinde onlarca şirketin olduğu varlık fonu yönetim kurulu başkanı. Çok şapka. Türkiye kaldırmıyor!)

Ya da...

Erken/hızlı seçimle iktidarın değişmesiyle veya güvenoyu almasıyla..

Başka türlü Türkiye’nin çıkış şansı yok. Her geçen gün bir önceki günden iyi olmayacak.

Bu belli.

Halkın diline seçim düşmüşse iktidar buna uyar da seçime gider mi? Geçen günkü yazımda konuyu masaya yatırdım. Evet/hayır olasılıklarını tartıştım. Bir kez daha aynı konuya girmeyeceğim ama gördüm ki, duydum ki halkın gündemi iki şey.

Seçim ve Millet İttifakı’nın hali.

Millet İttifakı yaşar mı, yaşamaz mı?

Esnaf gezmesinde bana yöneltilen soruların başında bu geliyordu. Erken seçim olur mu, Millet İttifakı ayakta kalır mı?

Belli ki, iktidar, Millet İttifakı’nı dağıtıp, yeni bir ittifak kurdurmak için elinden geleni yapacak. Tahrik ve tehdidin bini bir para olacak. Son kozunu oynayacak.

Millet İttifakı’nın ayakta kalması, AKP’den kopan siyasetçileri, partileri ve seçmenleri bünyesine çekmesi neye bağlı?

Akşener’e...

Evet, evet. İyi Parti Genel Başkanı dik durabilirse bütün baskılara göğüs girebilirse ilk seçime (2020 ekim/kasım ayında, 2021 ilkbaharında veya 2023’te) Milet İttifakı’nın şemsiyesinde girerse Türkiye farklı bir konuma evrilir.

Ayakta kalamayıp teslim olursa başka bir konuma...

Ben Akşener’in dik duracağını düşünüyorum hatta inanıyorum. Dilerim yanılmam.

Şimdi diyeceksiniz ki bu o kadar mı önemli?

Evet.

Önümüzdeki seçimin kilit partisi İyi Parti, kilit siyasetçisi de Akşener’dir. Nasıl rejimle yönetileceğimiz Akşener’in kararına bağlı.

Yargı bağımsızlığından, yürütmenin denetlenmesine, eğitimden hayatımıza müdahale edilip edilmemesine kadar önümüzdeki yılları nasıl yaşayacağımızı Meral Akşener’in tercihi belirleyecek.

Diyanet İşleri Başkanı amacımız herkesin imam hatip okulu mezunu olması dedi.

 AKP’nin sözcüsü gibi davrandı.

Hazırlıkları yapılan yeni düzen bu.

Sorgusuz/sualsiz/itirazsız biat düzeni. İlk seçimde bu rejime evet mi diyeceğiz, hayır mı?

Aslında bizi o veya bu yönetsin diye seçim yapmayacağız hayatımızı oylayacağız!.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.