19 Temmuz 2021

'Cevap yok' rejimi!..

Çoğu yasadan iktidar partisi milletvekillerinin bile haberi yok. Merak dahi etmiyorlar. Merak etseler, sorsalar, soruştursalar biliyorlar ki başları ağrıyacak. En iyisi susmak. Zaten onlar da biliyor sorsalar cevap vermeyecekler. Çünkü bu rejim böyle bir rejim. Cevap yok rejimi.

Referandumla gelen, 2018 seçimiyle hayata geçen rejime verilecek başka ad bulamadım.

Cevap yok rejimi dedim.

Demokrasiler; soru sorma, sorduğun sorunun yanıtı alma, hesap sorma, hesap sorabilme rejimidir.

Bahçeli'nin önderliğinde kurulan rejime bu pencereden bakarsanız, demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi yok…

Bırakın hesap sormayı, sorduğunuz soruya sizi adam yerine, sizi vatandaş yerine koyup cevap dahi vermiyorlar.

Sandık demokrasisi dedikleri bu. Biz 'her şey sandıktan ibaret değildik' diyorduk, onlar da 'her şey sandıktır' diyordu ya ne demek istediklerini anladık.

Seçimden seçime sandığa gidip oy veriyorsun, dört yıl, beş yıl hiçbir şeye karışmıyorsun, hiçbir şey soramıyorsun, seçtiğin kişi ülkenin tabusu almış gibi istediği gibi davranıyor.

Dilediğini yapıyor…

Örnek ver diyeceksiniz. Örnek çok…

Melih Bulu'yu neden Boğaziçi Üniversitesi Rektörü yaptınız neden gece yarısı kendisine haber vermeden (aşağılayarak) görevden aldınız? sebebi ne?

Cevap yok!..

(Yeri gelmişken bir parantez açayım. Kimileri Bulu'nun görevden alınışını Boğaziçi'ndeki direnişin zaferi olarak gören varsa yanılıyor. Tabii ki o direniş… Tabii ki o karşı duruş çok önemli ama maalesef Bulu'nun eve gönderilme sebebi değil. Bana göre, yeterince sert olmadığı, direnen öğretim üyelerini bir yolunu bulup okuldan atmadığı için görevden alındı. Yerine gelen kişi çok daha sert olacaktır. Boğaziçi'ni maalesef iyi günler beklemiyor.)

Sedat Peker'in iddiasını da soracağım tabi. AK Gençliğe dağıtılan Kalaşnikoflar meselesi. Sedat Peker isim verdi, adres verdi, tarih verdi. AKP'den çıt çıkmıyor. Ağızlarını bıçak açmıyor.

Cevap yok!..

Olağanüstü hal koşulları bir yıl daha neden uzatıldı? Gerekçe ne? Uzatma üç yıl diye tasarlanmıştı son dakikada neden bir yıla indirildi? Ne değişti?

Cevap yok!..

Naci Bey bir gece yarısı Merkez Bankası Başkanı görevinden neden alındı? Yerine neden Şahap Bey getirildi, neden?

Cevap yok!..

Naci bey hırsız mıydı, Naci Bey (Yeni Şafak gazetesinin iddia ettiği gibi) faiz lobisinin adamı mıydı? Eğer öyleyse MB'nin başına neden getirdiniz neden aldınız?

Cevap yok!..

Faizleri indirerek enflasyonun ineceğini savunan Şahap Bey dört aydır neden faizi indirmiyor? Neyi bekliyor?

Cevap yok!..

İşsizlik yüzde 25'lere vurmuşken bir çok bürokrata çifte maaş verilmesinin amacı nedir? Vicdanlara sığıyor mu?

Cevap yok!..

Yaptırdığınız otoyollara, köprülere, tünellere, havaalanlarına, garlara, hastanelere dolar üzerinde çok yüksek kullanım garantisi verdiniz? Hesap kitap hatası mı, müteahhitler kazansın diye mi?

Cevap yok!..

Ankara Garına bu yıl için 8 milyon yolcu garantisi vermişsiniz, bugüne kadar 272 bin 676 kişi kullanmış. Bu kadar büyük yanılma siyasetçilerin mi, bürokratların mı hatası?

Cevap yok!..

Osman Kavala neden hapiste? 1350 günü aştı, suçu ne?

Cevap yok!..

Biz soruyoruz cevap vermiyorlar, milletvekilleri soruyor onlara bile cevap vermiyorlar.

Kurdukları rejim bu. Bize kimse sual soramaz diyorlar. İstediğimizi yaparız diyorlar.

Bu rejimi anlatırken ne diyorlardı?

Yasaları artık Meclis yapacak. Yürütme karışmayacak. Kuvvetler ayrılığı olacak.

CHP Milletvekili Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu üç yıllık başkanlık sisteminin dökümünü çıkarmış. Cumhurbaşkanı'nın tek imzasıyla 3 bin 8 maddelik kararname çıkarılmış.

600 kişilik yasama organı ise sadece 80 yasa yapmış.

Rejimin özeti bu.

Tek adam sadece ülkeyi yönetmiyor, yasaları da yapıyor.

Çoğu yasadan iktidar partisi milletvekillerinin bile haberi yok. Merak dahi etmiyorlar. Merak etseler, sorsalar, soruştursalar biliyorlar ki başları ağrıyacak. En iyisi susmak. Zaten onlar da biliyor sorsalar cevap vermeyecekler.

Çünkü bu rejim böyle bir rejim. Cevap yok rejimi.

Sen karışma rejimi.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.