31 Ekim 2019

Beton meydan istemiyoruz!

Taksim, İstanbul Türkiye’nin kalbiyse, kalp kapakçığıydı

İstanbul Belediyesi Taksim’deki metro girişine devasa pano astı. Üzerindeki şu yazıyor:

‘İstanbul senin fikrini söyle’

Panonun yanında bir görevli isteyene post-it (yapışkan kağıt) veriyor, bir de kalem. Nasıl İstanbul düşlediğini yazıp panoya yapıştırıyorsun. Görevli asılan dilekleri toplayıp bir deftere not ediyor.

Mini halk oylaması diyelim.

Mini nabız ölçme mekanizması da denebilir...

Yapıştırılan kağıtlara göz attım. Çoğu Taksim üzerineydi; birkaç örnek:

Betondan sıkıldık...

Betonlaşmış Taksim hayır...

Beton meydan istemiyoruz...

Lütfen betonu azaltın, yeşili çoğaltın...

Taksim’e değerini verin...

Taksim Meydanı’na sahip çıkın...

Dünyanın sayılı meydanları vardır... Atina’da Syntagma Meydanı, Kahire’de Tahrir Meydanı, Madrid’de Averta Meydanı, Moskova’nın Kızıl meydanı, Paris’in Concorde Meydanı gibi...

Taksim’de bu sayılı meydanlardan biridir.

Sıradan meydan değildir.

Acı, tatlı anıları vardır, siyasal tarihimize tanıklık etmiş günleri vardır. Türkiye için, Türk solu için simgedir.

1 Mayıs işçi bayramı o meydanda kutlanırdı. 12 Eylül askeri diktası yasakladı... Yıllar sonra AKP iktidarı Taksim meydanını 1 Mayıs’a açtı.

İktidara destek veren gazeteler; ‘demokrasi budur’ diye manşetler attı. İktidara övgüler yağdırdı...

Aynı iktidar, aynı Başbakan iki yıl geçmeden Taksim’i 1 Mayıs’a kapattı!...

Hem de ne kapatmak...

Polis 5 kilometre öteden barikatlar kurdu. Taksim ölü meydan yapıldı.

Oysa o Taksim, İstanbul Türkiye’nin kalbiyse, kalp kapakçığıydı.

O kapakçık şu anda belki de dünyanın en çirkin alanlarından biri... Bundan önceki belediye yönetimi, o zaman İstanbul’un reisi Kadir Topbaş’tı... Taksim alanına tamamına taş döşetti. Ortalığa da iki üç saksı içinde ağaç benzeri bitki koydu.

Neden mi böyle yaptı?

Çünkü; AKP iktidarı için Taksim sabıkalı. Daha da ötesi onlar için Taksim lanetli meydan.

AKP iktidarına en büyük sivil toplum protestosu bu meydan da yapıldı...

AKP iktidarı ilk ciddi tepkiyi bu meydan da gördü...

AKP iktidarı lidersiz, örgütsüz, plansız tamamen doğaçlama eylemle bu meydan da karşılaştı.

Meydanın yanındaki Gezi Parkı simge oldu...

Tokyo’ya gidin sorun bilirler... Paris’te, Berlin’de Barcelona’da, New York’ta sorun bilirler...

Gezi Parkı protestoları dünya tarihine geçen, en büyük barışçı protestodur...

İktidarın yapmak istediği neydi?

Gezi Parkı’na tarihi canlandırmak adı altında kışla yapmak istedi. Kışlanın bir bölümü AVM, bir bölümü otel, bir bölümü de rezidans olacaktı?

Gençler karşı çıktı...

Engel oldu... Sonrasında neler olduğunu biliyorsunuz?

Topbaş, intikam için mi, elinden gelmediği için mi, ne haliniz varsa görün politikası izlediği için mi bilemiyorum; Taksimi beton meydanı yaptı.

Gezi parkı Polis araçlarının park yeri oldu!.

Panoya yapıştırılan post-it’ ler de bu duruma tepkinin belgesi.

Halk Taksim’e geri almak istiyor.

İstanbul’un yeni belediye başkanının yapacağı bir şey var; Uluslararası yarışma açarak Taksim’i Taksim gibi yapmak.

İstanbul’a, Türkiye’ye yakışır meydan haline getirmek...

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.