12 Mart 2021

Bahçeli'nin "tek tip gazeteci" projesi!

Bahçeli'ye haddim olmayarak naçizane önerim: İki gününü ayırsın basın tarihi okusun. Tek tip gazeteci, tek tip yorumcu, hayalinden vazgeçsin

Son zamanlarda en çok eleştirilen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli.

Eleştirenler gazeteciler / yorumcular.

Son aylarda en fazla saldırıya uğrayanlar da onlar: Bahçeli'yi eleştirenler!

Tesadüf mü?

Hatırlayalım…

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sebahattin Özdağ...

Gazeteci Sabahattin Önkibar...

Gazeteci Selim Demirağ...

Gazeteci Murat İde (Akşener'in danışmanı)...

Gazeteci Ahmet Takan...

Araştırma Şirketi sahibi Hakan Bayrakçı...

TV yorumcusu Afşin Hatipoğlu...

Listeye eklemeyi ihmal etmeyelim.

Bahçeli'nin eleştirilerinde hedef aldığı iki isim de var. Sözcü yazarları Deniz Zeyrek ve İsmail Saymaz.

Allah'tan başlarına bir şey gelmedi!

Ve en son...

Bahçeli'yi ve MHP'yi eleştirdiği için 25 kişinin linç etmeye çalıştığı Levent Gültekin.

Bahçeli emir verdi, MHP hedef gösterdi demiyorum. Durumdan vazife çıkaran o kadar çok gönüllü var ki, bunların kontrol altına alınmasından söz ediyorum.

Görev MHP'ye düşüyor.

Bu tiplerin teşvik edilmemesi, prim verilmemesi, sırtlarının okşanmasının bırakılması, şiddetle kınanmaları gerekiyor.

Nedense Bahçeli bunu yapmıyor.

MHP lideri ne yapsa (konvansiyonel medyanın yüzde 85'i iktidarın elinde) olmuyor, eleştirilerden kurtulamıyor.

Çareyi tek tip gazeteci yetiştirmekte bulmuş olmalı ki; milli şuur ve vatansever öğrencilerin iletişim fakültelerini seçmelerini istiyor.

Büyük ortağı Erdoğan'ın dindar ve kindar nesil yetiştirme projesi gibi o da "milli şuur gençliği yetiştir" projesini önerdi.

AKP'nin ilahiyat fakültelerine karşı iletişim fakültelerini çıkardı.

Devlet Bey'in medyaya hakim olma planı bu herhalde.

Ama, durun bir dakika!..

Bu talebi için attığı tweet Bahçeli'nin 70'li yılardan kopamadığının, rahmetlinin başrolü oynadığı 80'ler dizinin etkisinde kaldığının, 90'lı yıllarda yaşadığının ispatı değil mi?

Türkiye'de 70'in üzerinde iletişim fakültesi var. Çünkü en kolay kurulan tek fakülte o. Neredeyse her üniversitenin iletişim fakültesi var.

Sanki yetmiyormuş gibi Cumhurbaşkanı kararıyla Boğaziçi Üniversitesine bile kuruldu! (Onun niyeti başka, öğrenci yetiştirmek değil, kadrolaşmak, Boğaziçi'ni ele geçirmek.)

Neyse mesele bu değil.

Konuşulan, Erdoğan'ın dindar ve kindar nesil yetiştirme okullarına karşı Bahçeli'nin milli şuura sahip gençler yetiştiren fakülteler kurma hayali.

Tutar mı?

Tutmaz. Erdoğan'ın dindar ve kindar nesil yetiştirme projesi çöktü.

Amacı şuydu: Herkes önce ilkokulda okuyacak sonra dört yıl veya sekiz yıl imam hatipte eğitim görecek, sonra ne istiyorsa olacak. İster doktor, ister mühendis, ister avukat, savcı, hakim, elektronik mühendisi, aklınıza hangi meslek geliyorsa o olacak.

Erdoğan'ın hayali gerçek olmadı, çünkü eşyanın tabiatına aykırıydı.

Olmadı zaten.

Bahçeli'nin de hayali olmaz. Bahçeli bu talebiyle ülkeden kopuk olduğunu bir kez daha gösterdi.

İletişim fakülteleri mezunları gazeteci mi oluyor?

Nerede?

Keşke olsa. Eskidendi o. Şimdi 70'ten fazla iletişim fakültesini bitiren gençlerden medyada (reklam sektörü dahil) 10'u iş buluyor. Yüzde 10'u demiyorum 10 kişi diyorum, iş bulurlarsa öpsünler de başlarına koysunlar.

Birinci neden şu: AKP - MHP ortaklığı medyayı bitirdi.

İkinci neden şu: İktidar her kente üniversite kuracağım; her ilçeye fakülte konduracağım diye sadece bina dikti, içini dolduramadı.

Türkiye bunun sıkıntısını çekiyor. Uzun yıllar da çekecek.

Son söz olarak gelelim Bahçeli'nin tek tip gazeteci yaratma projesine. Bu mesleğe 42 yılını vermiş bir kişi olarak derim ki; tutmaz.  

1940'ların, 1950'lerin,1960'ların, 70'lerin, 80'lerin SSCB'si gibi medya düşlüyorlarsa önce o rejimi kurmaları gerek!

Yolun yarısına geldik diyorsanız da, yine de olmaz.

Bu topraklar kaldırmaz.

Bahçeli'ye haddim olmayarak naçizane önerim: İki gününü ayırsın basın tarihi okusun.

Tek tip gazeteci, tek tip yorumcu, hayalinden vazgeçsin.

Çünkü biri de çıkar bir gün tek tip siyasetçi der.

Tek tip parti!

Ülkeye yazık olur.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.