01 Haziran 2023

Muhalefet ne yapmalı?..

Muhalefet, seçim yenilgisi sonrası fokurdamaya başladı. Şaşılacak bir şey yok, eşyanın tabiatına uygun...

Muhalefet, seçim yenilgisi sonrası
fokurdamaya başladı.
Şaşılacak bir şey yok,
eşyanın tabiatına uygun...

Desen: Selçuk Demirel

CHP'de savaş tamtamları
çalınmaya başladı bile.
Kılıçdaroğlu istifa
sesleri duyuluyor...
İmamoğlu'nun söz ve hallerinden
genel başkanlığa oynadığı
kendini belli eder gibi...
28 Mayıs'ta büyük oy kaybına uğrayan
HDP'de de rahatsızlıklar
su yüzüne vuruyor.
Selahattin Demirtaş'ın
Edirne'den yaptığı ve parti yönetimini
hedef aldığı son iki açıklama
bu bakımdan epeyce çarpıcı.
Selo Başkan'ın "aktif siyaset"i bir süreliğine
bıraktığını duyurması da HDP'de suların
daha da karışacağının işareti...
İYİP'e gelince...
Meral Akşener'in işi de kolay değil.
Parti içinde ona karşı da kazan kaldırılacağı
konusunda pek öyle kuşku yok.
Uzun lafın kısası,
muhalefette suların durulması
zaman alacak.
Demin belirttiğim gibi
eşyanın tabiatına uygun bir durum...
Siyasette kartlar
yeniden karılacak ve dağıtılacak.
Sorular ise değişmiyor:
Yeni oyun, "Tek adam rejimi"ni
sona erdirebilecek mi?
Türkiye'ye istikrar ve demokrasi
getirebilecek mi?
Yoksa Türkiye, her zamanki gibi,
taşlar şöyle ya da böyle
yerine oturuncaya kadar
çalkalanmaya, kıvrantılar içinde
bir uçtan öbürüne savrulmaya
devam mı edecek?
Hangisi?..
Bir noktayı özellikle belirtmekte
yarar var.
Bu ülkede demokrasi ve istikrar
isteniyorsa, muhalefet partilerinin
demokrasi çatısı altında uzlaşmaları şarttır.
Böyle bir birleşme,
böyle bir uzlaşma olmadan
Türkiye'nin önü açılamaz.
Bu fırsat, 14 Mayıs öncesi
az farkla kaçırıldı.
Kılıçdaroğlu'nun başını çektiği
Millet İttifakı
ve CHP-HDP yakınlaşmalarıyla
Türkiye'nin önünde yeni bir sayfa,
yeni bir dönem açılabilirdi.
Ne yazık ki olmadı.
Ama ille de demokrasi diyorsak,
muhalefetin "uzlaşmak"tan
başka çaresi yok.
Muhalefet partileri,
Türklerle Kürtler,
Sünnilerle Aleviler
ellerini birbirlerine uzatmadan,
uzlaşmadan Türkiye'de barış ve demokrasi
hayal olarak kalmaya devam eder.
Ve son bir söz daha: Muhalefet, 28 Mayıs sonrası
böyle bir yolculuğa çıkmak istiyorsa,
önce kendini çok sıkı
bir öz eleştiri süzgecinden geçirmelidir.

Hasan Cemal kimdir?

Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara’da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986’da Sedat Simavi Ödülü’nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 

1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 

28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. 

Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013’ten beri T24’te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. 

Bir dönem Bilgi Üniversitesi’nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal’in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: 

Tank Sesiyle Uyanmak (1986)

Demokrasi Korkusu (1986)

Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) 

Özal Hikâyesi (1989)

Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999)

Kürtler (2003)

Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005)

Türkiye'nin Asker Sorunu (2010)

Barışa Emanet Olun (2011)

1915: Ermeni Soykırımı (2012)

Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014)

Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014)

- Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018)

- Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var.

Yazarın Diğer Yazıları

Hem barışa hem demokrasiye emanet olun, geçmiş acıların da esiri olmayın!

PKK'nın silahları gömme ve kendini feshetme kararını önemsiyorum, sıranın demokrasi ve özgürlükler düzenine geldiğine inanmak istiyorum

Sevgili Sırrı Süreyya kardeşim...

Önümüzde daha uzun bir barış ve demokrasi yolu var, ne güzel birlikte yürüyorduk, ama emin ol, senin güzel hatıran yolumuzu aydınlatmaya devam edecek

İyi dinle Saray! Bu büyük bir demokrasi uyanışıdır, önünde duramazsın!

Ve o traktörün üstündeki çiftçinin sesine kulak ver: Turbunan, şalgamınan devlet idare edilmez; hak ile, hukuk ile, adalet ile devlet idare edilir

"
"