11 Haziran 2023

City-İnter maçını izlerken iyi ki futbol var, dedim, Cimbom'u düşündüm

Galatasaray bugün yeniden bir yükseliş trendi yakalıyor. Bu fırsat harcanmasın. Başarıyı kurumsallaştıracak bir altyapıyı oluşturmak için kolları sıvamanın zamanıdır...

Manchester City-Inter arasındaki
Şampiyon Kulüpler Finali'ni,
maç öncesi ve sonrasının duygu fırtınalarını,
rengarenk sevinç ve hüzün patlamalarını,
kupayı kaldıranların coşkusunu,
diğerlerinin gözyaşlarıyla yaşadıkları
hayal kırıklığını kendi içimde hissederek izlerken,
futbol anılarım da bir film şeridi gibi
gözlerimin önünden uçtu gitti.
Kim bilir kaçıncı kez iyi ki futbol var,
diye mırıldandım kendi kendime...
Ve 23 yıl öncesinin hatıraları
dipsiz bir kuyudan çıkmaya başladı.


Tarih, 19 Mayıs 2000,
yer Kopenhag.
Aslan Cimbom, İngiliz devi Arsenal'le
UEFA Kupası finalini oynuyor.
Hani bir söz vardır, öldük öldük dirildik diye.
O gece Parken Stadı'nda böyle
bir duygu fırtınasına yakalandım.
Bir rüyaydı belki...
İçtenlikle söylüyorum.
Her dakikasında insanı bir geren bir boşaltan
böylesine çalkantılı bir heyecan fırtınasını
hayatımda ilk defa yaşadım.
Üstelik 90 değil, tam 120 dakika.
O da yetmedi, penaltılarla...
Popescu'nun son penaltısı...
Ve gooollll...
UEFA kupası Galatasaray'ın,
Fatih Hoca ve aslanlarının...
Cimbom Avrupa Şampiyonu!
Çıldırmıştık.

Galatarasaray 23 yıl önce o gece tarih yazdı.
Bir hayali gerçekleştirdi.
Cimbom, futbolcu kimliğiyle
"Avrupa standardı"nı yakalayan ilk Türk takımı oldu.
Aynı zamanda bilinçaltımızın
ve tabii uzun yılların derinliklerinden yükselen
bir psikolojik duvarı çarşamba gecesi
yerle bir etti Cimbom.
Gösterdi ki:
Biz de yapabiliriz!
19 Mayıs 2000 tarihli Milliyet'teki köşemde
şu satırları yazmıştım.

Bu bir milat...
Ama aynı zamanda serinkanlı
ve büyük düşünme zamanıdır.
Evet, biz de yapabiliriz
Ama nasıl?
Gözlerini geleceğe dikmek,
ve yarını planlamak...
Başarıyı kurumsallaştıracak altyapıyı
oluşturmak için kolları sıvamak...
Başarıyı sürekli kılmanın
yolları nedir?
Nasıl bir altyapıyla başarı
kurumsallaşır?
Sağlam bir mali bünyeye hangi
yöntemle erişilir?
Ülkenin değişik yerlerine futbol
okulları kurmanın plan programı nasıl
oluşturulur?
Unutulmasın!
Zirve, uçuruma en yakın noktadır!
Akılcı planlama yapılmazsa, zafer
sarhoşluğuyla ne olduğunu anlamadan
düşüverirsiniz uçurumdan...
Fatih Hoca'nın dediği gibi,
bugünün başarısına mahkûm olmamanın
ve başarı çıtasını sürekli yükseltmenin
kahredici profesyonelliğine
yatırım yapmaktan başka çare yok...

Soru:
Yirmi küsur yıl öncesinden bugüne bir çizgi
çekersek ne görüyoruz?
Galatarasay UEFA Kupası'yla yakaladığı başarıyı
kalıcı kılabilecek bir altyapı kurabildi mi?..
Ne yazık ki hayır.
Okan Buruk ve aslanlarıyla, görülen o ki,
Galatasaray bugün yeniden bir yükseliş trendi yakalıyor.
Bu fırsat harcanmasın.
Başarıyı kurumsallaştıracak
bir altyapıyı oluşturmak için
kolları sıvamanın tam zamanıdır.
İyi pazarlar!

Hasan Cemal kimdir?

Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara'da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986'da Sedat Simavi Ödülü'nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 

1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 

28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. 

Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013'ten beri T24'te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. 

Bir dönem Bilgi Üniversitesi'nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal'in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: 

Tank Sesiyle Uyanmak (1986)

Demokrasi Korkusu (1986)

Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) 

Özal Hikâyesi (1989)

Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999)

Kürtler (2003)

Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005)

Türkiye'nin Asker Sorunu (2010)

Barışa Emanet Olun (2011)

1915: Ermeni Soykırımı (2012)

Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014)

Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014)

- Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018)

- Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var.

Yazarın Diğer Yazıları

Acıyla sevinci birlikte yaşamak...

Sevgili ablam Berin'i kaybettim, Cimbom'un 5. yıldız maçını beklerken...

Hem barışa hem demokrasiye emanet olun, geçmiş acıların da esiri olmayın!

PKK'nın silahları gömme ve kendini feshetme kararını önemsiyorum, sıranın demokrasi ve özgürlükler düzenine geldiğine inanmak istiyorum

Sevgili Sırrı Süreyya kardeşim...

Önümüzde daha uzun bir barış ve demokrasi yolu var, ne güzel birlikte yürüyorduk, ama emin ol, senin güzel hatıran yolumuzu aydınlatmaya devam edecek

"
"