01 Nisan 2024

31 Mart, büyük bir demokrasi başarısıdır!

Erdoğan'a, yine seçim sandığında, "hadi sana güle güle"denebilirse, Türkiye dünyaya da örnek olabilecek bir demokrasi başarısının altına imza atmış olacaktır

Eveeeetttt, güzel bir güne uyandım.
"Mayıs seçimleri"nin
derin hayal kırıklılığını
galiba atlatıyorum.
Son tweet'im şöyleydi

1. Seçim sonuçları
Erdoğan için büyük hezimettir.
2. AKP 22 yıldır ilk kez 2. parti,
CHP ise 1977’den sonra
ilk kez 1. parti oluyor.
3. İstanbul seçimleri,
Cumhurbaşkanlığı seçiminin
ilk turudur,
galibi de İmamoğlu’dur.
4. İmamoğlu ve CHP
ikinci tur hazırlıklarına
başlamalı! 

Ekrem İmamoğlu, Saraçhane'deki İBB binasının önünde toplanan kalabalığa seslendi.

Beni mutlu eden,
güzel bir güne uyandıran
başlıca nedenlere gelince...
Her şeyden önce
otoriter bir rejime,
hukuktu, özgürlüktü takmayan
bir tek adam iktidarına,
Tayyip Erdoğan'a
seçim sandığında
milletin oylarıyla
dur denilmesi
demokrasi adına
çok önemli bir başarıdır.
Bu bir başlangıçtır,
bir ilk adımdır.
Eğer bundan sonrası getirilir,
ve Erdoğan'a, yine seçim sandığında,
"hadi sana güle güle" denebilirse,
Türkiye dünyaya da örnek olabilecek
bir demokrasi başarısının altına
imza atmış olacaktır.

Özgür Özel, genel merkezde partililere seslendi. Özel'e Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş eşlik etti.

Hiç kuşkunuz olmasın,
31 Mart bu ülkede demokrasinin
mümkün olduğunu göstermiştir.
Bundan sonrasını planlamak
ve inşa etmek ise
büyük bir seçim zaferi kazanan
CHP'ye,
Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu
ikilisine düşüyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde,
İstanbul'la "birinci tur"u alan
İmamoğlu'nun
hiç vakit kaybetmeksizin
"ikinci tur" hazırlıklıklarına
başlaması gerekiyor.
Burada iki noktanın altını da 
çizmek istiyorum.
Birincisi; Ankara'da büyüyen
Mansur Yavaş rüzgârı.
İkinicisi de; seçim sathında
kadınların giderek daha fazla
sahneye çıkmaları...

Kürtler ve DEM Parti, 
bir kez daha, 
Doğu'da ve İstanbul'da 
"Biz de varız!" dedi.
Son bir not:
"Balkon konuşması"nda
seçim yenilgisini
centilmence kabullenen
Erdoğan'a siyasal olgunluk
açısından olumlu bir puan verilebilir.
Evet, güzel bir güne uyanan
80'lik gazetecinin
kısa seçim yazısı böyle...


Hasan Cemal kimdir?

Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara'da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986'da Sedat Simavi Ödülü'nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 

1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 

28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. 

Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013'ten beri T24'te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. 

Bir dönem Bilgi Üniversitesi'nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal'in yayımlanmış 13 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: 

Tank Sesiyle Uyanmak (1986)

Demokrasi Korkusu (1986)

Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) 

Özal Hikâyesi (1989)

Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999)

Kürtler (2003)

Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005)

Türkiye'nin Asker Sorunu (2010)

Barışa Emanet Olun (2011)

1915: Ermeni Soykırımı (2012)

Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014)

Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014)

- Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018)

- Hasan Cemal'in "Zamane Diktatörleri" adını taşıyan basılmamış bir kitabı daha var

 

Yazarın Diğer Yazıları

Özgür Özel'in Erdoğan'la diyalog talebini neden önemsiyorum?

31 Mart penceresini açan CHP, hem kendisini hem Türkiye'yi bundan sonra büyütmek istiyorsa, bunun için siyaset meydanına bir büyük uzlaşma projesi, dört dörtlük bir demokratik anayasa önerisi sunmalıdır

Taksim Meydanı 1 Mayıs'lara açılmadıkça, cezaevleri boşalmadıkça...

Bu ülkede demokrasiden, hukuk ve adaletten, özgürlükten söz edilemez

Ermeni kardeşlerimin 24 Nisan soykırım acısını, Hrant Dink'in "23,5 Nisan" yazısıyla paylaşıyorum

"Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle..."