22 Mayıs 2023

Kara sesten aydınlığa: Yurtdışındaki oylar ne anlama geliyor?

Erdoğan’a verilen oyların önemli bir bölümü o kibre karşı verilen cevaptır!

Yurtdışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının ikinci tur oylama için akın akın elçilik ve konsolosluklara gittiğine, bazen yağmur altında saatlerce beklediğine ilişkin haberler geliyor. Ne güzel!

Bu toprakların insanlarının vatan bildikleri yerden kolay kolay kopamadıklarını 40 yıl kadar önce çıkmış "Türk Olmak Kolay Değil" adlı denemeler kitabımda da anlatmıştım; bu bağlılık kimliğimizin ve kültürel bilincimizin ana öğelerinden biridir. Bugün Türkiye varsa biraz da bu yüzden vardır!

İlk tura ilişkin sonuçlarda iki şey göze çarpıyor: Erken göçmenlerin yaşadığı Almanya, Belçika, Avusturya gibi K. Avrupa ülkelerinde Erdoğan açık farkla önde çıkıyor. Buna karşılık G. Avrupa ülkelerinde ve ABD’de Kılıçdaroğlu çok önde. Kılıçdaroğlu’nun önde çıktığı ülkelerin sayısı daha fazla. Ancak Almanya faktörü nedeniyle toplam dağılımda Erdoğan yüzde 45, Kılıçdaroğlu ise yüzde 25 çıkıyor.

Türkiye’de bazı fanatiklerin bu türden sonuçlar nedeniyle yurtdışında yaşayanların oy vermesine karşı çıktığını biliyorum. Ayıp ediyorlar. Oy verme bir vatandaşlık hakkıdır, ikametgah hakkı değil. Bırakınız ilgilensinler, kopmasınlar.

Kara ses mi?

Bazıları bunu, Almanya’daki Türklerin oylarını şeriatçı Kara Ses’in devamı olarak algıladıklarından yapıyorlar. Yanılıyorlar. Ben zamanında gazeteci olarak Kara Ses’in Köln’deki karargahına kadar gidip görmüştüm. O yobaz "Keşke Yunan kazansaydı!" diyenler türünden bir Atatürk ve Türkiye düşmanıydı. Belki onun nefret ideolojisini hala sürdüren üç beş bin kişi olabilir. Ama asıl neden başkadır, Almanya’nın ve Avrupa Birliği’nin ta kendisidir!

Başta Almanya ve Fransa olmak üzere önde gelen AB güçleri bin bir hile, desise ve riyakarlıkla Türklerin onuruyla onlarca yıl oynadılar. Türkiye’ye kapıdan ayrılmayan pis bir dilenci gözüyle baktılar ve bunu ülkelerinde çalışan Türklere yansıttılar. Başta dostum Dışişleri Bakanı İsmail Cem olmak üzere bir çok Avrupa yanlısı Türk onlara Türkiye’nin sıradan bir ülke olmadığını ısrarla söyledi. Ama hayır! Tarihsel "öteki" Türk’e karşı kibir vazgeçilemeyecek kadar tatlıydı.

Kibrin cezası

Erdoğan’a verilen oyların önemli bir bölümü o kibre karşı verilen cevaptır!

Şimdi paçaları tutuştu. Çeyrek yüzyıl önce Cem’in "Türkiye’siz Avrupa olmaz, Türkiye Avrupa güvenliğinin vazgeçilmez bir parçasıdır" derken neyi kastettiğini nihayet anlıyorlar.

Bunu hak ettiler. "Recep Tayyip Erdoğan, kibirli Avrupa’ya tanrının gönderdiği cezadır!" diyebiliriz.

Ancak.. Şimdi sıra sayfayı çevirmeye geldi.

Almanya merkezli Türklerin de, tıpkı başka ülkelerdeki Türkler gibi, yeni ufuklara yönelmelerinin zamanıdır.

"Bu Türkler Avrupalı olamaz, çünkü demokrasiyi beceremez" diyen kibir zadelere en üst düzeyde demokrasiyi destekleyerek cevap vermelerinin ve onları bir kez daha mahcup etmelerinin tam vaktidir!

Yazarın Diğer Yazıları

Volkan Vural’dan bir kuşağın ifadesi: “Türk diplomat olmak kolay değil”

Zor iştir yurtdışında Türk diplomatı ve yurtsever Türk aydını olmak! Sizi sürekli savunmada kalmaya zorlarlar, hep siz en kabahatlisinizdir...

Beklenen mektup geldi, asıl hikâye şimdi başlıyor

Emperyalist Batı’nın artık insan emeğine ihtiyacı kalmadı. Avrupa’da yükselen ırkçılığın, kapı dışarı etmeye hazırlandığı etnik gruplar arasında Türklerin yanında Kürtler de var!

Büyük resme bakarken: Buradan nereye gidilir?

Dedektif romanlarında katili bulmak için “Parayı takip edin!” derler. Burada da öyle. Zenginler bir yanda, yoksullar öbür yanda…

"
"