06 Kasım 2020

Trump neyi göze alacak, Reis neyi göze alır?

Acaba Türkiye'de seçim günü gelip çattığında, AKP iktidarı ve Reisleri sandıktan çıkamadıkları takdirde sonucu kabullenip iktidarı kazanan siyasi güce teslim edecekler mi? Ya orada da sonuç tıpkı İstanbul seçimi gibi olursa…

ABD seçimleriyle yatıp, ABD seçimleriyle kalkıyoruz ya, şöyle bir "gazeteler turu" atsanız siz de göreceksiniz, ABD seçimleri üstüne sadece Türkiye medyasında yayınlanan yazılar toplansa -meselâ- İstanbul telefon rehberi kalınlığında bir kitap olur.

Demek ki o konuda ben eksik kalsam da olur...

Zaten bu satırlar yazılırken henüz ABD'de devletin en tepesine kimin oturacağı belli olmamıştı.

Avrupa'da bahis siteleri haftalardır "şipşak bahis" diye Türkçe'ye çevrilebilecek bir bahis oynatıyorlar. Soru basit: Trump mı, Biden mı?

İlk günler bu bahis, "Trump kazanır" diyenlere bildikleri takdirde "bire sekiz" veriyordu; dünden beri bu "bire iki"ye düştü.

Yani ABD seçimleri kumar şirketlerine kadar düştü.

Sizi bilmem, ABD'de seçmen olaydım Biden'a oy verirdim. Çünkü ABD seçimleri, seçmenleri benim gözümde "Bok mu, tezek mi " ikileminin içine sıkıştırdı.

Evet. Oyumu Biden'a verirdim, çünkü tezek hiç olmazsa tandırda, sobada yanınca ısıtır, bir işe yarar.

* * *

Benim asıl merakım seçim sonrasında… Seçim sonucu belli olduktan sonra Trump kaybederse ne olacak? Hani o çok övülen, başkanların seçim sonucuna göre olaysız, sıkıntısız, gerilimsiz değiştiği söylenen ABD'de bu kez bir şeyler değişecek gibi geliyor bana…

Seçimden yenik çıktığı takdirde Trump'ın kaybetmeyi kabul etmeyeceği şimdiden belli. Önce mahkemelere başvurup "oylarımı çaldılar" filan gibi itirazlarda bulunacak.

Buradan bir sonuç alınamazsa hâlâ "Beyaz adamın üstün ve seçkin" olduğu safsatasına inanacak kadar salak faşizan kafalılardan tutun da Amerikan pazarlarında Çin, Japon ve Avrupa mallarının satılmasını Trump'ın önleyeceğini sanan safdillere kadar epey geniş ve güçlü bir kesimin harekete geçirileceğine ve gerekirse zora (Evet: Zora) başvurulacağına, seçimin meşruiyetini sorgulanır kılmaya çalışılacağına ilişkin epey uğursuz işaret var.

* * *

Siz bu yazıyı okurken ABD seçimlerinin sonucu hemen hemen belli olacak. En azından oy sayımına göre kimin başkan seçildiği bilinecek.

Bir AKP muhalifi ve özellikle onun Reis'inden ülkenin kurtarılmasın gerektiğine inanan biriyseniz sakın ola ki Biden kazanırsa sevinmeye kalkmayın.

Anketlere pek meraklı olan AKP Reisi anlaşılan o ki sorup soruşturup, araştırtıp seçimi Biden'ın kazanacağı sonucuna varmış ve….

Ve inanmayacaksınız ama, Biden'ın seçim kampanyasına AKP adına malî katkıda bulunmuş, yani para bağışlamış. Bu bezirgan zihniyetin nerelere kadar uzanacağını görmek şaşırttıcı. Ama Biden'ın da seçildiği takdirde, ki şu an hemen hemen kazanmış gibi, AKP Reisinin bu "kıyağı"nı herhalde görmezlikten gelmeyeceği pek şaşırtıcı olmayacak.

* * *

Belirsizlikler içindeyken yazılan bu Tırmık'ı en iyisi burada noktalayıp yeniden ABD seçimine ilişkin sağlıklı haber veren kaynaklara döneyim.

Ama noktayı koymadan üstünde ciddi ciddi düşünmemiz gereken, biri ötekini doğuran birkaç soruyu da şuraya bırakayım.

Acaba Türkiye'de seçim günü gelip çattığında, AKP iktidarı ve Reisleri sandıktan çıkamadıkları takdirde sonucu kabullenip iktidarı kazanan siyasi güce teslim edecekler mi?

Yoksa İstanbul belediye seçimlerindeki siyasal komediyi bir kez daha oynamak zorunda mı kalacağız?

Ya orada da sonuç tıpkı İstanbul seçimi gibi olursa…

AKP iktidarı, onun Reisi, onların ana destekçisi Nakşibendi tarikatınının elebaşıları, keza AKP iktidarında bal tutup parmaklarını yalayanlar, meselâ "demir ve çimento baronları" diye nitelenmeyi çoktan haketmiş büyük inşaat müteahhitleri seçim sonucunu ister istemez kabul edip kenara çekilecekler mi?

Yoksa…

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim