09 Temmuz 2023

Man Adası Davası, Tour de France'ta yeniden görülüyor

Türkiye'de birçok insan Man Adası diye bir yerin varlığını Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde öğrendi. "Vergi cenneti" olarak bilinen bu küçücük ada, aynı zamanda bisiklet tarihinin büyük isimlerinden Mark Cavendish'in memleketi...

Mark Cavendish, 2014'de Alanya'da bir hevenk muz ile ödüllendirilmişti. (Fotoğraf: Cüneyt Kazokoğlu)

Türkiye'de çok sayıda insan Man Adası diye bir yerin varlığını, Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde öğrendi.

CHP lideri 2017 sonlarında partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yakınlarının Man Adası'nda kurulu bir şirkete para aktarıp vergi kaçırdığını iddia etti. Sonrasında her iki taraf da konuyu yargıya taşıdı. Devamında hepimizin bildiği şeyler yaşandı. Dosyalar yerel mahkeme ile Yargıtay arasında gitti geldi. Bu yazı yazılırken, yerel mahkemenin Kılıçdaroğlu'nun 190 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdiği haberini aldık.

* * *

Man Adası, İrlanda Denizi'nin ortasında küçücük bir kara parçası. Yüz ölçümü 574 kilometrekare. Bizim Gökçeada'nın yaklaşık 2 katı.

Adanın kendine ait bayrağı, parlamentosu ve hükümeti var. İç işlerinde bağımsızken, dış işlerinde Londra'ya bağlı. Uluslararası arenada buranın halkı Birleşik Krallık vatandaşı kabul ediliyor.

Adanın en önemli gelir kaynağının off-shore bankacılık olduğu biliniyor. "Vergi cenneti" olduğu için yüzlerce "şirket" faaliyetlerini buradan yürütüyor. Zaten malum davanın konusu da o...

* * *

Man Adası Türkiye'nin gündemine birkaç sene evvel girdi ama biz bisikletseverler onu, daha eskiden, bambaşka bir vesile ile biliriz.

Bazı uzmanların "gelmiş geçmiş en büyük sprinter" kabul ettiği Mark Cavendish 1985'de Man Adası'nın başkenti Douglas'da doğdu.

Çok sayıda lakabından bir tanesi "Manx Missile/ Man Roketi"dir.

* * *

Aslında Man Adası ve bisiklet ilişkisi Cavendish'ten çok öncesine dayanır. Bilinen ilk bisiklet şarkısı kabul edilen Daisy Bell, aynı adada doğan Harry Dacre'a aittir.

1857 doğumlu Dacre, şarkıyı 1892'de besteledi. Eser, parası olmadığı için araba kiralayamayan, nişanlısı Daisy'e nikaha ikili bisikletle (tandem) gitmeyi teklif eden bir gencin ağzından yazılmıştır.

Daisy Bell aynı zamanda bir bilgisayarın söylediği ilk şarkı olarak tarihe geçti. 1961'de insan sesini yapay olarak üretmeyi başaran IBM 704 şarkıyı söyledi. (Meraklısı için linkini yazının sonuna koydum.)

* * *

Mark Cavendish, 2021'de kırılması imkânsız görünen bir rekora imza attı. Eddy Merckx'in 34 Tour de France etap zaferine ortak oldu.

"Kırılması imkansız" diyorsak boşuna konuşmuyoruz... Bu ikilinin arkasından gelen Bernard Hinault'nun 28 etap zaferi var mesela. 10'un üstünde etap kazananlar listesine baktığımızda adaylardan çoğunun bisikletten, ya da "hayattan emekli" olduklarını görüyoruz. Aktif olarak yarışan ve listeye giren sadece Peter Sagan var. 12 etap zaferine imza atan Slovak şampiyon yol bisikleti kariyerine bu yılın sonunda nokta koyuyor.

(Geçtiğimiz perşembe 6. etabı kazanan Tadej Pogacar, Tour'da 10. zaferini ilan etti ve listeye girdi. Hatta yarış sonrası mikrofonlara "Mark bekle, rekorunu kıracağım" diye espri yaptı. Ardından da bunun pek mümkün olmadığını ekledi.)

* * *

Cavendish'in rekoruna ortak olduğu Eddy Merckx, bisiklet sporunun en büyüğü kabul edilir. 1945 doğumlu Belçikalı, on sekiz yıl süren kariyeri boyunca 525 zafer elde etti. Fransa ve İtalya turlarını 5, İspanya turunu 1 kez kazandı. Dünya şampiyonaları, anıtsal yarışlar, pist rekorları vs... Saymakla bitmez.

Lakabı da The Cannibal, yani "Yamyam" idi.

Fransa'daki 34 etap zaferi rekorunu 1969-1975 yılları arasında kırmış, kaba hesapla her yıla 5 etap zaferi sığdırmıştı.

Cavendish'in 34'ü ise daha geniş bir zamanın ürünü. "Man Roketi" bu sayıyı 2008-2021 yılları arasında biriktirdi.

Kariyeri de Merckx'e göre çok daha inişli çıkışlı oldu. Hastalıklar ve kazalar peşini bırakmadı. 2016'dan 2021'e kadar deyim yerindeyse bir "fetret devri" geçirdi.

Hatta 2020'de Covid-19 yüzünden ekimde yapılan Gent-Wevelgem yarışının bitiminde kameralara: "Bu muhtemelen kariyerimin son yarışıydı" diye bir cümle kurdu. Zira, artık yarışacak takım bulamıyordu.

Gözyaşları içinde yapılan o zorunlu-erken emeklilik itirafı mucize kabilinden bir kapı açtı. Kısa süre sonra "Wolf Pack/Kurt Sürüsü" diye anılan Deceuninck–Quick-Step takımına yıllar sonra geri döndü.

2021, Cav için zümrüdü anka misali küllerinden yeniden doğuş yılıydı. Felice Gimondi'nin The Phoneix lakabının yeni sahibi oydu.

O sene Tour'da tam 4 etap kazandı ve malum 34 sayısına ulaştı.

Aslında bu başarının sinyalini 3 ay evvel Türkiye'de vermişti. 11-18 Nisan tarihleri arasında yapılan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nda 8 etabın 4 tanesini kazanmıştı. 

Türkiye'nin "Man Roketi"ne iyi geldiği malumdu. Türkiye Turu'nun 50. yılı olan 2014'te yine 4 kazanmış, spor tarihinin en ilginç hediyelerinden biriyle, bir hevenk muz ile ödüllendirilmişti.  

(Cav, Alanya'da ödülünü alırken hepimiz oradaydık. Bisiklet Dergisi Cyclist Türkiye'nin cevval editörü Tufan Sağnak "cavendish" diye bir muz çeşidi olduğunu söylediğinde şaka yapıyor sanmıştık. Meğer doğruymuş.)

Cavendish, Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun 50. yılının ilk etabını önde bitirirken. (Fotoğraf: Cüneyt Kazokoğlu)

* * *

2022 Fransa Turu yaklaşırken hepimiz onun rekoru kırıp kıramayacağını merak ediyorduk. Lakin takım listesinde onun değil, başka bir sprinterin Fabio Jakobsen'in adı vardı. 2020'de Polonya Turu'nda feci bir kaza geçiren, ölümün eşiğinden dönen Hollandalı sporcu iki yıl sonra başka bir zümrüdü anka kuşu olarak geri döndü. Danimarka'da ikinci etabı kazandı.

Artık "Kurt Sürüsü" içinde yeri kalmayan Mark Cavendish, 2023 için B&B Hotels-KTM takımıyla anlaştı. Fakat takım kapanınca yine"boşa düştü." Son anda Astana-Kazakistan trenine bindi.  

Yeni takımıyla, son kez katıldığı İtalya Turu, Giro'da sezon sonunda emekli olacağını açıkladı. Giro'ya Roma'da koşulan son etabını kazanarak veda etti. Onun bu zaferi sadece takım arkadaşları değil, rakipleri tarafından da sevinçle karşılandı. Yanından geçen hemen herkes omzuna dokunarak tebrik etti.

Bu yıl Bask ülkesinde başlayan Tour de France'ta da aynı muhabbeti gördü. Sadece seyirciler değil, neredeyse bütün rakipleri rekor kırmasını ister gibiydi.

Dünya'nın 80 ülkesini bisikletle gezen Ahmet Mumcu, bu yıl Tour de France'ı etap etap izliyor. Ahmet Mumcu, Tour'un start aldığı Bilbao'da Mark Cavendish ile.

* * *

Cuma günü Bordeaux'da biten 7'nci etapta beklediğimiz rekor gelebilirdi. Lakin kazanan Hollandalı Jasper Philipsen oldu. Cavendish ise bir boy farkla ikinci geldi. Philipsen yarış sonrası kendisine uzatılan mikrofonda: "Mark'ın kazanmasını ben de isterdim" diye bir saygı cümlesi kurdu.

Maalesef cumartesi Cavendish'e uğurlu gelmedi. Bitiş kenti Limoges'a 60 km kala omzunun üstüne düştü ve köprücük kemiğini kırdı.

Man Adası'nın diğer davası Paris'te değil, bir ambulansın arka koltuğunda sona erdi...

* * *

IBM 704'ün seslendirdiği Daisy Bell (Bu video, geçen 60 yılda yapay zekanın nerelere geldiğini göstermek açısından da ilginç.)

Aydan Çelik kimdir?

Aydan Çelik 1966 yılında Gürün'de doğdu.

İstanbul Ünivesitesi'nde İşletme ve İktisat Tarihi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Heykel okudu. 

Çizgi film stüdyolarında, reklam ajanslarında, gazetelerde, dergilerde, yayınevlerinde çalıştı. 

Erken yaşta bağlandığı bisiklet sporu vesilesiyle Eurosport Türkiye'de konuk yorumcu oldu.

Açık Radyo'da Esra Ertan'la birlikte Şeytan Arabası adında bisiklet programı yaptı.

2006'da Tarih Vakfı Yurt Yayınları'ndan Mişli Geçmiş Zaman adını taşıyan karikatür albümü yayımlandı. 

Devam eden yıllarda Bi Tur Versene, İstanbul Bisiklet Rehberi ve Bisiklet Manifestosu adında bisiklet temalı üç kitabı okurla buluştu.

2013'te Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun 50. yaşı için "Pardus" adında bir maskot tasarladı.

Toplumsal Tarih, Cyclist Türkiye, Socrates dergileri yayın kurulu üyesi.

Halen çiziyor, yazıyor, bisiklet üstünde çocukluğunu arıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

Fakir Baykurt’tan Sırrı Süreyya Önder’e Allı Turnam

Sırrı Süreyya Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir, AKM’deki törende Neşet Ertaş’ın sesinden Allı Turnam’ı dinletince hafızam beni çeyrek asır öncesine götürdü. Fakir Baykurt’un cenaze töreninde kızı Işık Baykurt da bize aynı türküyü dinletmişti

Kanal İstanbul’un leylekleri

Bugünlerde Kanal İstanbul hattındaki inşaatlar vesilesiyle tekrar gündeme gelen Sazlıbosna Barajı, sadece şehrin önemli su kaynaklarından biri değil; aynı zamanda leyleklerin yaşam ve konaklama alanı

"
"