04 Nisan 2023

Aslan'ın ve İsmail Küçükkaya'nın soğanı

Tarih tekerrür ediyor, medar-ı maişet motoru yine tekliyor

Ne acayip şey şu hafıza.

Durup dururken zamanın dipsiz kuyularından neler çıkartıyor insanın karşısına.

Dün (3 Mart) İsmail Küçükkaya’nın Halk TV’deki programında yaptığı bir hareket beni tam 28 sene öncesine götürdü.

Küçükkaya, stüdyoya getirdiği bir baş soğanı elinde tutuyor, seyircilere: “Asıl konuşmamız gereken bu. Bir kilo soğanın 20 lira olduğu bir ülkede, bir tek soğanın 6, 7 liraya alındığı bir ülkede bundan başka konuşulacak bir konu olamaz” diyordu.

Ardından Ayşenur Arslan aynı soğanı kendi programı Medya Mahallesi’nde tekrar takdim etti.

* * *

Hemen arşive daldım ve 1995’de çizdiğim bir hikâyeyi buldum.

Hikâye, adı Aşgana olan küçük bir dergide yayınlanmıştı. (Malumunuz, Orta Anadolu’da mutfağa “aşgana” denir. Zaten, dergi de Gürün Yardımlaşma Derneği GÜYAD’ın bünyesinde çıkıyordu.)

Hikâyenin kahramanı Aslan, yampiri paltosu, kafasından eksik etmediği fötr şapkası, aksayan ayağını dengeleyen bastonu, şehla gözleriyle unutulmaz bir karakterdi.


Onun 1970’lerde yaptığı efsane hareketi, başka bir Aslan’dan, babamdan dinlemiş, yıllar sonra da çizmiştim.

* * *

Efendim, aslında hikâyeyi aşağıda göreceğiniz çizgili anlatımdan okumanız mümkün. Ne var ki görüntü kalitesi çok iyi olmadığı için zorluk yaşayabilirsiniz. O yüzden kısaca özetleyeyim.

Hadise 1977’de geçiyor. Memleket, 5 Haziran’da yapılacak seçimlere kilitlenmiş... Gürün Cumhuriyet Meydanı’nda kürsüye çıkan iktidardaki Adalet Partisi’nin milletvekili, o güne kadar neler yaptıklarını, eğer yeniden seçilirlerse neler yapacaklarını falan filan anlatırken, kalabalığın içinden bir ses “yalan!” diye gürlüyor.

Yüzlerce kafa, sesin geldiği yöne bakınca orada Aslan’ı görüyor. Bastonuyla kürsüye yürüyen “veli”, milletvekilini kenara itiyor, kürsüdeki bir bardak suyu içtikten sonra cebinden çıkardığı soğanı kalabalığa gösterip: “Sayın arkadaşlar, işte bu herifler, bu gördüğünüz soğanı iki buçuk lira yaptılar” diye hadiseye noktayı koyuyor.

* * *

Aslan’ın yarım asır evvel yaptığı hareketi yıllar sonra ünlü bir televizyon programcısı tekrarlıyor.

Tarih tekerrür ediyor.

Medar-ı maişet motoru yine tekliyor.

Aydan Çelik kimdir?

Aydan Çelik 1966 yılında Gürün'de doğdu.

İstanbul Ünivesitesi'nde İşletme ve İktisat Tarihi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde Heykel okudu. 

Çizgi film stüdyolarında, reklam ajanslarında, gazetelerde, dergilerde, yayınevlerinde çalıştı. 

Erken yaşta bağlandığı bisiklet sporu vesilesiyle Eurosport Türkiye'de konuk yorumcu oldu.

Açık Radyo'da Esra Ertan'la birlikte Şeytan Arabası adında bisiklet programı yaptı.

2006'da Tarih Vakfı Yurt Yayınları'ndan Mişli Geçmiş Zaman adını taşıyan karikatür albümü yayımlandı. 

Devam eden yıllarda Bi Tur Versene, İstanbul Bisiklet Rehberi ve Bisiklet Manifestosu adında bisiklet temalı üç kitabı okurla buluştu.

2013'te Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'nun 50. yaşı için "Pardus" adında bir maskot tasarladı.

Toplumsal Tarih, Cyclist Türkiye, Socrates dergileri yayın kurulu üyesi.

Halen çiziyor, yazıyor, bisiklet üstünde çocukluğunu arıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Fakir Baykurt’tan Sırrı Süreyya Önder’e Allı Turnam

Sırrı Süreyya Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir, AKM’deki törende Neşet Ertaş’ın sesinden Allı Turnam’ı dinletince hafızam beni çeyrek asır öncesine götürdü. Fakir Baykurt’un cenaze töreninde kızı Işık Baykurt da bize aynı türküyü dinletmişti

Kanal İstanbul’un leylekleri

Bugünlerde Kanal İstanbul hattındaki inşaatlar vesilesiyle tekrar gündeme gelen Sazlıbosna Barajı, sadece şehrin önemli su kaynaklarından biri değil; aynı zamanda leyleklerin yaşam ve konaklama alanı

"
"