Kültür-Sanat

T24 yazarı Yusuf Nazım ve Oktay Kaynak'tan üç ciltlik roman: Aklın Ayak İzleri

T24 yazarı Yusuf Nazım ve Oktay Kaynak'ın ortak imzasıyla yayımlanan kitap serisi, bir dönem gerçeğinin izinden giderken, kurgu ve fantazyaya da yer veren sıra dışı bir eser

13 Mayıs 2024 19:30

T24 Kültür Sanat

"Özgürlüğe kanat çırpan kelebekler gibiydiler, nasıl bir yangına uçtuklarını bilmediler." 

T24 yazarı Yusuf Nazım ve Oktay Kaynak'ın ortak imzasıyla yayımlanan üç ciltlik roman Aklın Ayak İzleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi Yayınları (İzbb Yayınları) etiketi ile Mart ayında okura sunuldu.

Aklın Ayak İzleri Roman serisi, insan evrimine ilişkin teziyle bilinen, bağımsız evrim bilimci Oktay Kaynak'ın yaşam öyküsünden yola çıkarak yazıldı. Kendisi aynı zamanda 1968 gençlik hareketinin içinde yer almış, Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin'le yoldaşlık yapmış, Mahir Çayan ve arkadaşlarının kaçtığı 1971 yılı Maltepe firarı tünelinin fikir babası ve uygulayıcısı olan Kaynak, aynı zamanda romanın başkahramanı ve halen bilim yolculuğuna devam ediyor.

T24 yazarı Yusuf Nazım ve Oktay Kaynak'ın ortak imzasıyla yayımlanan kitap serisi, bir dönem gerçeğinin izinden giderken, kurgu ve fantazyaya da yer veren sıra dışı bir eser. Roman serisi aynı isimle fakat farklı alt başlıklarla okura sunulmuş. Roman, bir yandan 1968 gençlik hareketinin içinde yer alan Oktay Kaynak'ın yaşam öyküsünün izinden bir dönem romanı gibi yol alırken, öte yandan günümüzden milyonlarca yıl öncesinin hikâyeleriyle fantastik bir öyküye dönüşüyor.

Tanıtımdan:

Hem bir bilim öyküsü, hem fantastik hikâyelerin yer aldığı bir roman, hem de bir dönem anlatısı

Günümüzden 18 milyon yıl önce Afrika'nın tropikal ormanlarının kanopilerinde başlayan bir yaşam; 3,18 milyon yıl öncesinden devam edip, 1,9 milyon yıl evvel Doğu Afrika'nın Rift Vadisi'nde süregiden sıra dışı evrimsel bir serüven; tüm bunlara koşut olarak 20. yüzyılın çağdaş dünyasında, 1968 isyanının içinden yol alan insan aklının izlerine dair aykırı bir hikâye…

Üç kitaplık seri ne başlı başına bir bilim öyküsü, ne fantastik bir hikâye, ne de bir dönem romanı. Buna karşılık eserin, insan evrimine ilişkin yeni bir tezi anlattığı açıktır. Bu tezi anlatırken, bilim gerçekliğinin yanı sıra onunla bağlantılı fantastik öykülere yer vermekte, bunu yaparken yer yer çağdaş ve güncel bir tarihin içinde yol almaktadır. İşte bu yönleriyle kitap serisi, aynı zamanda hem bir bilim öyküsü, hem fantastik hikâyelerin yer aldığı bir roman, hem de bir dönem anlatısı olarak da görülebilir.

Her kitap iki ana bölümden oluşmakta. Bölümlerden biri, 20. yüzyılın çağdaş dünyasına ait. Bir çocuğun, küçük yaşlardan başlayarak canlıların üreme yöntemlerine olan sıra dışı merakının yolculuğu bu. Üniversite yılları, dünyayı çalkalayan bir isyan, bu isyanın Türkiye'deki liderleri Deniz Gezmiş, Cihan Alptekin, Mahir Çayan'la olan ilişkileri; öfke, itiraz ve isyanla geçen sert yıllar… Maltepe Cezaevi'nden kazılan bir tünelden gerçekleşen firar; uzun cezaevi yaşamında insan evrimiyle ilgili vardığı şaşırtıcı, sezgisel sonuçlar… Oktay Kaynak öznelliğinde anlatılan hikâyelerde, zaman zaman onun çocukluğuna olan geri dönüşler, cezaevi koşullarında yaptığı deneyler, iç düşünceler, rüyalar, insan evrimine ilişkin tutkulu merak, akıl yorma ve araştırma çabaları… Aynı kitabın sonraki temel bölümüyse şaşırtıcı bir şekilde bambaşka bir hikâye ile devam ediyor. Okur, 18 milyon yıl önce, Afrika'daki tropikal ormanların kanopilerinde yaşayan insan öncesi dört ayaklı primatların dünyasında buluyor kendini… Doğu Afrika'da, bugünkü Rift Vadisi'nde, Kenya'nın Victoria Gölü'nde, Rusinga Adası'nda geçen bir fantastik bir hikâyedir anlatılan.

İkinci kitap yine 20. yüzyılda sürmekte. Dünyaya kafa tutmuş ama yenilmiş eski bir isyancıyı; bir yanda hayatta kalma mücadelesi verirken, öte yanda yeni ve daha büyük bir başkaldırının bayrağını açma kavgasında görürüz. Umut etmekten direnişe, yarım kalmış bir isyandan başka ve yeni bir kalkışmaya, ihtilallerden ihtimallere doğru uzun bir yürüyüştür onunkisi. Kitabın ikinci bölümünde ise okur bir kez daha kendini milyonlarca yıl öncesinin Afrika'sında bulur. Doğu Afrika'daki Büyük Rift Vadisi'nde yer alan, bugünkü Etiyopya'nın Afar Bölgesi'dir burası. Romandaki hikâye, 3,18 milyon yıl önce, Afrika'nın tropikal ormanların kanopilerinden inmek zorunda kalmış, yarı sucul bir yaşamda, iki ayak üzerinde yaşamaya çalışan insanımsıların ilkel dünyasında geçmekte. 

Üçüncü kitapta bölümler yer değiştirmiştir. Bu sefer ilk bölümde Afrika'dan fantastik bir hikâye yer almakta.

Okurun sürüklendiği zaman 1,9 milyon yıl öncesidir ve mekân Doğu Afrika'daki Büyük Rift Vadisi'nde, bugünkü Turkana Gölü civarındaki Koobi Fora bölgesidir. Kıtayı kuzeyden güneye bölen yedi bin kilometrelik Büyük Rift Vadisi Yarığında tropikal ormanlar zayıflamıştır. Romanın bölüm kahramanları, yüksek ağaçların kanopilerinden yere inmek zorunda kalmış kimi primat kolonilerinin üyeleridir ve yarı sucul ve karasal yaşama uyum sağlamak üzere iki ayaklığa geçiş sürecini yaşamaktadır.

İzleyen bölüm ise 21. yüzyıl dünyasında geçmekte. Burada, 1968 isyanında kaybettiği Cihan, Deniz, Mahir ve diğer yoldaşlarının yasını, bilime adadığı yaşamıyla tutmaya çalışan Oktay Kaynak'ı görürüz. Cezaevinden çıktıktan sonra demire, cürufa, hurdaya karışan bir yaşamın içinde yoldaşı Deniz Gezmiş'in kardeşine olan vasiyetini örnek almış, inandığı bilim hikâyesinin peşine düşmüştür. Onun, insan evriminin kökenlerine dair Maltepe Cezaevi'nde kazdığı tünelle başlayan yolculuğu sabit fikirlerin, yerleşmiş yargıların, bilim aristokrasisinin sert duvarlarının arasında, tırnağıyla kazarak ilerlediği yeni bir tünelle devam ederken roman, şaşırtıcı sürprizlere doğru hızla yol almaktadır.

  • Aklın Ayak İzleri 1, Bir Devrimcinin Romanı
  • Aklın Ayak İzleri 2, Hurdacı Darwin
  • Aklın Ayak İzleri 3, Bilim Tünellerinde Tek Başına